Üzerindekileri çıkart yavaş yavaş, duyduğun, gördüğün her şeyi unut, bu senin resmin olacak çünkü.
Yavaş yavaş dolaşacak fırçamın ucu tuvalinin üzerinde, sabrımın sonunda doğacak güzelliğin sonsuzluğa karışacak.
Hayalimin renkleri sıcak çikolatanın damağında kalan tarifsiz duygusuyla, üzerinde eriyip binbir tada ayrılacak.
Kimliğini deşifre etmek isteyecek , tek ilham perim seni çalmak isteyecek mürekkebinde umut kalmayan insanlar…
Eros, okunun ucuna kanından bir damla sürüp, dünyayı aşka boyamak için yalvaracak.
Bütün şansları önüme serse de Tanrı, kapını açan şifreleri kimse bilmeyecek, o paha biçilmez kalbinin vajinasından içeri kimse giremeyecek.
En yumuşak dokunuşlarımla bedenini gökyüzüne uçuracağım, parmak uçlarından bacaklarına doğru dolamaya başlayacağım sarmaşık misali hazları.
Çelikten zırh olacak zayıf yanlarına , kurşun geçirmez yeminlerle yazdığım cümleler.
Dünya alev alev yanarken, Zebanilerin vicdansız dişleri arasında yok olmana izin vermeden, onca can arasından ilk seni kurtaracak vicdanım.
Kanındaki her zerreyi seni yeninden yaratacağım fırçamın ucuna saklayacağım, avcumun içinden üflediğim büyüyle, saçından ayak tırnağına kadar ellerimde baştan doğacaksın.
Ateşinle ısındığını zannedenler, gizlediğim gerçekliğinden habersiz hayalinle avunacak .
Soluğunun buğusu perde misali kaplarken camdan dünyamın her yerini , baş başa kaldığım ihtişamın bir ömür daha katacak duvarımdaki takvime .
Zaman duracak, odamı aydınlatan şamdandalar güneş olacak bacaklarından akan ateşle.
Vahşi kusursuzluğun pençeleri, içinden geçtiğim en büyük cennetin kapılarını açacak…
Çırılçıplak sevişmelerimizden geriye bembeyaz bir mutluluk kalacak.
Herkes aşkı, baktığı rengarenk resminde gördüğünü zannederken, gerçek,
ardında bir yerde saklı duracak.
Murat
MURAT DİNDE
YAZARA E-POSTA GÖNDER