Naftalin

Eski gardırobun içinden yayılan naftalin kokusuyla canlanmaya başlar geçmiş.
Ayaklarına takılan kaldırım taşlarına inat , sokağın ruhuna ayak uydurmaya çalışır adımlar.

Kime ya da nereye gitmek istediğine bir türlü karar veremez ruh. Siyah beyaz saflığın aşikar masumiyetine mi,
yoksa rengarenk cümbüşün ters köşeye yatıran hayallerine midir yolculuk ?
Herşey olup biterken ekşiyle tatlıyı harmanlar durur, ikisine de doyamayan hevesler, ne aşktan ne de acıdan vazgeçer gibi dolaşır bakışlar.

Hem ana yüreği taşıyan ellerin nasır tutmuş sadakatini, hemde bir fahişenin uzun soluklu, vurdum duymaz günahlarına bulaşmak ister aç gözlü insan.
Aslında kısa hayatın suçudur her şey, tarih yazacak kadar zaman tanımaz kimseye takvim yaprakları. Bu yüzden, iyilikle kötülük arasında gidip gelir kalbi düğümlenen esirler…

En kördüm halinde, bilinçaltındaki çıkmaz sokakları da yanına alıp, derin uykuya dalmayı hazırlanır ,güneşin batmasını bekleyenler.
Şeytanın toprağında kök salan duygularını elleriyle koparıp, huzurun rüzgarında uçmaya başlar, uçurumun eşiğinde dans edebilen korkusuz yürekler.

Şeytanın efsanelerine inanmaksa, arzuların zayıf dallarında yaşamaya çalışanların sonundaki yok oluştur.
Korkunun sonundaki karanlık; melekler aşka çağırırken, kanlı bıçaklı patikaların anlamsız uğultularına doğru yalınayak koşmaktır.

Tekrar uyanmak için yaratılan yüzlerce sebepten önce, var olmanın değerini unutturur aklımızı çelen yansımalar.
Bir çift buğulu göz, baştan çıkaran renkler, büyülü gecenin üzerimize sinen kokusudur kafamızı karıştıran bilinmezliğin halleri.

Üzerine yağan ateş sağnağına rağmen kıpırdayamaz insan, kaybolduğu yer kendini bulduğun yerdir sanki. Ruhun dört bir yanını kelepçeleyen korkularsa, tutkunun hipnoz hallerini yaşatır.
Anahtarıysa, kalpten geçen yolun üzerinde saklıdırda kimse görmek istemez , görse de korkularıyla çevirdiği duvarın içindeki tanıdık gelen yarınla sevişmektir onu mutlu eden.
Daha ötesine geçmek için inançlarını kıramaz , çünkü ölmeden intahar etmek, her zaman daha zor gelir insana !

Murat
Galata