Hayatın hep köşesinden geçip diğer yamaçları kaçıranlardan mısınız?
Uçuşan kelebekler gibi mi akan bir suda kendi kendine yolunu bulan bir yaprak gibi mi?
Aslında hepimiz aynı yerde duruyoruz, belki durduğumuz köşeler farklı yada sokaklar ama yine de çoğu zaman hayatı teğet geçiyoruz.
Yaş, aşk, iş derken hepsinden nasibimizi alıyoruz almasına da neler kaçırıyoruz hayattan pek farkında değiliz. Bazen tek başımıza deniz kenarında günbatımını seyrederken alacağımız huzuru, bazen bir bebek kokusunun yaşama sarılış için vereceği gücü …
Hayatı dolu dolu yaşamak için bize bir kere verilen bu sansı iyi kullanamıyoruz galiba. Harvurup harman savuruyoruz hoyratca, sanki bir şeylerin öcünü ondan alıyoruz. Bitmeyen bir kavgamız var onla oysa barışıp sarılmak varken.
Suyun hızla akıp gittiği ve yolunu bulduğu yerden geri dönmediği gibi hayat da öyle akıp gidiyor işte. Avucumuzun içinde sıkı sıkıya tutup, hiç bırakmamak var aslında …
Elimizden akıp gittikten sonra mı kıymetini bilicez yoksa ikinci bir şans verilmesini mi bekliycez…
O kadar da şanslı olamayabiliriz ki hayat da çoğu zaman pek iyi davranmaz insana.
Birde hayatın size tutunduğu ve sarıldığı anlar vardır ki onun da farkına varılmaz çoğu zaman. Bir kelebek kanadında gizlenip çiçekleri o sizin önünüze serer. Nasibini al alabildiğin kadar der, ama bunu kulağınıza fısıldar, duymak da artık size kalmıştır…
İşte hayat böyle ya sıkı sıkı ona tutanarak yada elimizden kaymasını seyredek akıp gider.
Önemli olan hayata nereden baktığımızda ve ona nasıl dokunduğumuzdadır…
Gerisini zaten o sizin için sahneleyecektir, siz iyi bir rol arkadaşı olun yeter!
28/11/2006
Sevinç Çakmaz
sevinc@cosmoturk.com
SEVİNÇ ÇAKMAZ
YAZARA E-POSTA GÖNDER