ŞEFFAF
Seni sende, yavaş yavaş yaşadıkça tanıyorum, yazdıkça satırlarında,
konuştukça sesinde görüyorum, daha öncesinde hiç buluşmadığım köşelerini…
Kimileri aşk kadar şeffaf ve sıcak, kimileri de bıçak kadar keskin ve sert.
Alışıyorum her birine, onlar sensin çünkü biliyorum, ben kadar, sen kadar gerçek.
Bir akşam o kadar neşelisin ki bütün her şeyi geride bırakıp bulutların üzerine
oturup, yüzündeki yaz güneşiyle gülerek bakıyorsun bana, ertesi gün o fluğ halinle bir sır oluyorsun , kışın ortasında beyaza dönen yüzünle…
Ne olursa olsun, kurduğun düşük cümlelerin karanlığına düşsen de
seni sonsuz kez doğururum sımsıcak anlamlarda…
Cesaretin gerçek adımları, hep yorar insanı, onlar oyun oynamaz,
belki bu yüzden gerçek, bu yüzden yalnızdır.
Senin gizlenen, kırılgan tarafın da böyledir bitanem, sevdiğinden bile sakladığın o eşsiz yanın öyle soğuk bakar ki kimse yaklaşamaz…
Geçmişin izleri yaralamıştır beklide o güzel kadınımı, bir mutlu bir hüzünlü günler yağmıştır üzerine, takviminden kopan siyah beyaz günlere karışıp…
Bu yüzden bir anda şekil değiştirir o ruhun, renklerin adı yeniden
yazılır , senin emirden sözlerinle…
Tüm bunları gördükçe, bir gelgit yaşar yüreğim, yaşamayı öğrenirim onlarla bir bir sarılıp, girdapların bile korkutmaz artık beni…
Bir bakışından anlarım, uzak kalıp yalnızlığa sarılmak istediğin zamanları,
sesin hırçın dalgalara karışınca uzaklaşırım, seni seninle baş başa bırakırım.
Ve sayfalarındaki sırrı çözmek için seni tersten okurum bitanem,
hayatı herkesin bildiğinin aksine, tersten yaşarsın çünkü sen…
Sevgin, nefretin,tutkuların, insanları şaşırtan o ruhun ve sürprizlerin,
hepsi sensindir.
Gerisi ise koskocaman bir yalandır, hayat gibi, büyük bir yalan…
Murat
mdinde@gmail.com
MURAT DİNDE
YAZARA E-POSTA GÖNDER