Gölgene bile güvenme dedi güneş sessizce kulağıma, çünkü o bile ayışığı çıkana kadar yanındadır.
Sadece inanan sonu olmadığnı bile bile yanmayı göze alırdı. Güneşi dinleseydi kalp bir adım bile atamazdı.
Düşünceler merakımı yalnız bırakıp, hayaller yollarımı kapatsa da, sen rüyama yine girecektin.
Kimsenin göremediği uzaklarını, özgürlüğün nefes alışlarını rüyamda hissedecektim.
Gökyüzün siyaha dönünce ne yapacağını, üzerindeki bulutların geldiği gibi sessizce nasıl gideceğini ben tahmin edecektim.
Yaşamadan ölmenin nasıl bir şey olduğunu bilmek, kanatsız vücdunla maviliğin içinden uçmak gibiydi…
Sahte gözyaşlarının tadını gerçeğinden ayırmayı yanında öğrendim,
dokunduğum elin kıvrımlarına bakan gözlerim bu yüzden sözler dile gelmeden düşünceleri bırakıyordu önüme.
Kışın ortasındaki yalnızlıkta üşüsem de, kokusuna yabancı olduğum sıcak tuzaklardan uzak duruyordum.
Bunları düşünürken, dün yine çıktın karşıma , ben senden kaçmaya çalışırken yollarımız
yine kesişti.
Varlığını tüketmekten korkmamdı bu mesafeye sebep , uzaktan ve gizlice sevmekti bütün derdim.
Vakti dolunca kendini toprağın altında bulan heveslerden farklı olmanı istedim.
Acımadan sevdiklerimden, çıkarlarım uğruna sahte tebessümlerle kandırdığım yarınların izini bırakmak istemedim vücudunda .
Çocukluğumdan kalan saflığın kırıntılarını eski defterlerin arasından çıkarttım senin için.
Verdiğim tutkuyu, ayaklarının altına alacak kadar hırslarının kölesi olduğunu bilmeden direndim yumruklarına.
Her buluşmada izlediğim rollerinden yorulsam da buna katlanıp sabrettim,
sevmenin bedelini ödermiş gibi…
Bu bedeli ödemeyenin üzerine güneş hiç doğmayacakmış zannettim, sadece zannettim.
Hayalinle yaşadğım bu hayali aşk gibi…
Murat,
Bebek
MURAT DİNDE
YAZARA E-POSTA GÖNDER