DURU
Bu sabah uyandığında yine kuyruğunu yakalamaya çalışan kedi gibi aynı döngü içinde mi ? dönüp dolaşacaksın …
Ne kadar cesur olduğunu merak ettikçe , daha çok problemi çözmeye çalışacaksın…
Birileri başından ayrılmadan emirler yağdıracak,sabrının zirvesinde ne kadar ? sürede donup kalacağın merak edercesine seni seyredecekler.
Tek tesellin, en çok zevk aldığın duyguları, bütün bu kabus biterse, bir armağan gibi özgürce yaşayacak olmandır.
Cennet tatların damarlarını uyuşturduğu ,seni farklı yerlere taşıdığı bardakların içinde ya da sevgilinin narin vücudundaki aşk dolu dokunuşta hissedeceksindir aradığın mutluluğu.
Bu içindenki yangından bir çıkıştır , bütün kalpleri bir an için uzak tutup kendinle baş başa kalırsın, rüzgarın dahi esmediği sessizlikte kendi sesinle konuşmak istersin…
Nefret ve kin, merhamet ve sevgi kadar içinde yaşar ama sen kabul etmek istemezsin.
Gülmek için doğduğunu düşünesen de hırsların siyah yağmurlar bırakır üzerine zaman zaman, düşmekten korktuğun için başını kaldırıp bakmak istemezsin.
Güneş fazla durmaz seninle, kendini özletmek için ve sonra iliklerine kadar üşürsün beyaz kristaller düşerken sessizce saçlarına, onun sıcaklığının kıymetini bil diye …
Sarılmak istersin güvendiğin kollara çünkü kalbin yalnızlıkla savaşamaz bir ömür boyu.
Geceleri yalnız başına kapattığın gözlerinin perdesini, güneşten önce aralamak için ben doğarım yanında.
Ruhu’nun o duru güzelliği bir damla bile göz yaşı dökmesin diye, önünde dururum korkularının.
Hırslarının yırtıcı pençeleriyle , rüyalarının peşindeki bilinmezliklere tırmanmaya çalışırken sen, tükendiğin o anlarda yanında olmaktır yaşamama tek neden…
Bu bir yolculuk, sonunun ne zaman geleceğini bilmediğin, tek bildiğin ise şu anda yaşıyor olduğundur ve her şey şu andır.
Murat
mdinde@gmail.com
MURAT DİNDE
YAZARA E-POSTA GÖNDER