Düalite

Çok özel bir rüyada buluşmuşlardı, tüm düaliteler. Rengarenk büyük bir masada oturuyorlar ve hayata dair konuşmalar yapıyorlardı. Bu masadan yükselen enerjiler, büyük bir tesir ağına dönüşüyor ve bir yağmur gibi yağıyordu Dünya’nın üzerine. Düalitelere liderlik eden sevgi, güçlü bir ses tonuyla sordu: “Aranızda kendini, herhangi birimizden farklı gören var mı?”

Karanlık, cılız ve titrek bir sesle dedi ki: “Aranızdaki en şansız benim! Perde çekiyorum insanların gözlerine. Kimisi de korkuyor benden.” Bunun üzerine sevgi şunları söyledi: “Sen bir araçsın insanları aydınlığa ulaştıran. Sen olmasan kimse aydınlığın değerini bilemezdi.”

Acı da ağlamaklı bir ses tonuyla şunları ekledi: “Peki ya ben!. Aranızdaki en mutsuz olan benim! Ağlatıyorum her gün insanları ve canlarını yakıyorum.” Duygulanmıştı herkes acının bu sözleri üzerine. Olgunluk dile geldi bir anda ve dedi ki: “Sen hiç emekliliğe ayrılmayacak, tecrübeli bir öğretmensin, senin acılarında benim anahtarım gizlidir.”

Heyecan ise şunları söyledi hemen sonrasında: “Sevinç, korku, üzüntü ve kıskançlık ben olmadan yapamıyorlar işlerini. Ben de sıkıldım artık bu anlarda insanları etkilemekten ve yanlış yönlendirmekten.” Gece dayanamadı ve sakin bir ses tonuyla şunları söyledi: “Bu kararları aldıran ve yönlendirmeleri yapan sen değilsin. Bu kararların arkasında özgür irade var ve tercihler belirliyor insanların yürüdükleri yollarını. Ben de mutsuzum, kötü eylemlerin çoğu benim karanlığımda yaşanıyor. Ama yıldızlara bakarak dilek tutmak için geceyi bekleyen insanlar da mutlu ediyor beni.”

Sessizliğe bürünmüştü masa, gecenin bu sözleri ile. Sevgi, onaylarcasına bir bakış attı geceye ve şunları ekledi: “Bütün duygular da benim ile beraber. Ben bütün duyguların birleşimiyim. Ve “O” her şeyi sevgi ile yarattı. Sevginin hissedildiği ve yaşandığı yerlerde kötüye dair ne olabilir? Ve de kötü, ön yargılarımız, kulak tıkacımız ve at gözlüklerimizden başka nedir ki? Ya da bunlardan kurtulmak değil midir bizleri, iyilikler şehrine götüren merdivenin basamakları?

Sevginin bu sözlerinden sonra kocaman bir ışık belirdi masanın tam ortasında. Bu ışık herkesi içine alarak daha da büyüdü. Ve de o gece birçok yıldız kaydı, dilek dilemeyi bekleyen insanlar için.

Uğur Güney