Evlilik ve kadın
Evlilik kadınla erkek için aynı anlamı ifade etmez...
Kadın evliliği birçok nedenle arzular...
Öncelikle “evlenmek” kadına bir amaç olarak sunulur...
Kadının toplumsal kabulüdür evlilik...
Bu öyle gösterilip, evlenen kadınlar evlenmeyen kadınlara böyle baktığından, evlilik kadın için bir kere de olsa yapılması zorunlu bir kurum halini alır...
Bu haliyle evlilik, kadını anlamsız yere sonsuz streslere sokar...
Ancak bazı kadınlar için evliliğin başka anlamları da vardır...
Birçok kadın için evlilik iyi bir kısmettir...
Hayatı değiştirebilir, statü atlatabilir, insanı zenginleştirebilir, yaşamı kolaylaştırabilir, şemsiye ya da sığınak vazifesi görebilir, her halükarda bir ya da birkaç işlevi birarada götürebilir...
Kadın önce evlenmeyi ister, evleneceği kişiyi ise sonra belirler...
***
Oysa erkek önce kadını seçer, kadının durumuna göre evlenmeyi düşler ya da kadının yanından tüyer...
Erkek evlenmeyi düşünerek ilişkiye başlamaz...
Kadın evliliğe karar vermişse önce evlenmeyi düşünür, sonra evleneceği erkeği...
Bir kız arkadaşım evlenirken dönüp şöyle demişti bana:
“Bu devirde evlenmek için bundan iyisini mi bulacağım?..”
Ondan iyisini bulmak ya da bulmamak bir yana, “evlenmek için bundan iyisini mi bulacağım?” demek, “birisini değil birisinden önce evlenmeyi düşünüyorum” demektir...
Karar esasen evlilik kararıdır...
Evleneceği kişinin hangisi olacağı sonra gelir...
Oysa erkek evlilikleri kadın evliliklerinden farklıdır...
Erkek bir kadınla önce beraber olmaya bakar...
Çok aşık olursa ya da onu çok mutlu edeceğini görürse, elinden kaçırmamak için evliliği ister...
Aksi halde evlilik aklına gelmez...
Çünkü evlilik erkek için “hayatı değiştirmeyecek, statü atlatmayacak, erkeği zenginleştirmeyecek, yaşamı kolaylaştırmayacaktır...”
Olsa olsa çoluğa çocuğa karıştıracaktır...
Onun için kadın evlendiğinde “ben evlendim” der gözleri parlar...
Erkek evlendiğinde ise, “Evlendim” diye bağırmaz, “evlenip çoluğa çocuğa karıştık” diye hayıflanır...
***
Kadın evliliklerinin, büyük aşkların sonunda gelmesi pek nadirdir...
Kadın ihtimaldir ki büyük aşk yaşadığı erkekle evlenemeyecektir...
Evlendiği erkek aşık olduğu değil, evliliği planladığı erkektir...
Evliliği planladığı erkek zaten aşık olmadığı erkektir...
Çünkü planla aşk birarada yürümez...
Planın olduğu yerde aşk olmaz...
Planlanan şeyin adına aşk denmez...
Kadın evlendiğinde istisnai durumlar hariç aşık değildir...
Aşık olan erkektir...
O aşık olduğu kadını kaçırmamak için evlenmektedir...
Kadın ise “evlenilecek en iyi adamı” bulduğu için evlenmektedir...
Durum erkek açısından acımtrak görünse de hayat gerçekçidir...
Evlilik iyi bir kısmet bulursa kadının “hayatın değiştirir, toplumsal kabul gördürür, statü sağlar, zenginleştirebilir ya da hayatı kolaylaştırabilir...”
Bunların hepsi somuttur...
Somut olduğu için somut olarak planlamak gerekir...
Erkek için ise aşık olduğu kadına sahip olmaktır evlilik...
Ve aşık olduğu kadından çocuk sahibi olmaktır amaç...
Statü sağlamak, hayatı kolaylaştırmak gibi amaçları olmaz erkeğin kadınla evlenirken...
Bunu evlilikle sağlamaya çalışan erkeklere aşağılama anlamında “erkek o....” denir...
***
Erkek gerçekten aşıksa ve kadını kaybetmek istemiyorsa evlenir...
Kadın ise evlenilecek en iyi erkeği bulduğunda evlenir...
Kadın aşık olduğu erkekle genelde evlenemez...
O eski bir rüyadır...
Ya yüreğinin bir yerlerinde arada bir özlem olarak duyulacak ya da ince bir sızı olarak kalacaktır...
Reha Muhtar
rmuhtar@gazetevatan.com
REHA MUHTAR
YAZARA E-POSTA GÖNDER