>

KÖŞE YAZILARI | PINAR ÜSTÜNDAĞ

Ağlamak Güzeldir

Nerden çıktı şimdi bu saçma başlık? (Pınar Üstündağ)
 
   
 
 
     

Nerden çıktı şimdi bu saçma başlık? Bence de nerden çıktı ama durdum baktım da pek bi derin geldin bana sevgili başlık.

Bazı insanların kendilerine has özellikleri olduğunu düşünürüm hep ve hep özenirim aslında içten içten.. Ne olduğunu hatırlayamayacağım belki şimdi ve haliyle paylaşamayacağım ama; bildiğim bir şey var ki AĞLAMAK GÜZELDİR kardeşim…

Ne alaka şimdi psikolog nerden çıktı bu ağlamak ha bi de yetmiyormuş gibi ağlamanın güzelliği…

Hayat hayat dediğimiz 3 günlük dünya olsa da 3 bin asırlık yaşıyormuşuz gibi geliyor nefes alırken aslında. Gelenlerin bir şeyler kattığı ama giderken de kattıklarından fazlasını aldığı, acıların günahları kapadığı, hayal kırıklıklarının fazlaca rol aldığı; bazen tahammülsüzlüklerimizin başımızdan aşkın olduğu, değiştirmek isteyip de değiştiremediklerimizle burun buruna durduğumuz, çare ararken çaresizlik içinde boğulduğumuz, birilerini isterken kalabalıklar içinde tek başına durduğumuz, bakarken kör, dinlerken sağır olduğumuz, sorumluluklarımız ve bunlardan ağırlaşmış omuzlarımız, yüklerimiz ve bunlardan kamburlaşmış bedenimiz; ve bunların haricinde görünmeyen yüklerimiz, taşımak zorunda olduğumuz sırlarımız ve unutmak isteyip unutamadığımız anılarımız; kanayan yaralarımız, sıcak sıcak oluk oluk akan kanımız ve sayamadığım nice yaşantımız…

Ve şimdi, bunlardan bir kaçının aynı anda üstüne geldiğini varsayınız…

Bir şeylerin boğazınıza kadar geldiğini, gelip orada kilitlendiğini, sanki boğazınızın her zerresi şişmiş gibi, sanki başınız deli gibi uğulduyor gibi, sanki dünya durmuş bir tek sizin kafanız dönüyormuş gibi ve her şeyin bedenimize, yüreğimize biriktiğinde içeriden gümbür gümbür sessiz bir sesle kulakları tıkayacak kadar rahatsız edici bir şekilde kendini gösterdiğinde….

İşte o zamanlarda AĞLAMAK GÜZELDİR. Göz pınarlarına gelip de yaşın, orada kalması, sanki boğazına bir şey takılmış gibi yutkunarak resmen gözyaşlarını da yutmak, hiçbir şeyi dışarıya atamamak, hepten onların içinde içeride boğulmak, uğuldayan bir baş ile uğraşmak ve her şey büyümeye, daha da ağır gelmeye başlarken;

Aslında diyorum ki AĞLAYIN millet. İçinizde ne var ne yok atın kardeşim. Kalmasın içeride, durmasın öyle derinlerde bir yerde, çıkmak istediğinde çıksın, haykırmak istediğinde haykırsın,

Şöyle bi güzel hıçkıra hıçkıra, nefesinizi derin derin alarak vererek sonra,

Oh be diyene kadar, içiniz resmen dışınıza çıkana kadar, dertlerin arasında boğulmuşken en tepeye çıkana kadar, yürek şöyle bi güzel ferahlayana kadar, beden hafifleyene kadar;

Sırf kendinize iyi gelsin diye, sırf içiniz rahatlasın, bedeniniz başınız biraz olsun yükten kurtulsun diye;

Ağlayın kardeşim yaaa bi ağlayın da bi rahatlayın,

Sonra ağlamanın formülünü bana da anlatın..

Sevgilerle…


PINAR ÜSTÜNDAĞ
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>