Şimdiki evlilikler eski evliliklere hiç benzemiyor. Tebrik etmekte biraz gecikirseniz genellikle ”biz ayrılıyoruz” veya ”ayrıldık” gibi bir cevapla karşılaşıyorsunuz Buna şaşmamak mümkün değil? Niye evlendiniz? Neden ayrılıyorsunuz? Sorusu takılıyor kafanıza. Bunun çeşitli nedenleri var kuşkusuz. Ekonomik özgürlük veya tam tersi ekonomik kriz, sevgilerin hızla tüketilmesi, özgürce yaşamanın getirdiği bıkkınlık vs.
Ne zaman bu konu kafama takılsa hep bizden önceki kuşaklar gelir aklıma. Bir yastıkta birlikte geçen 30,40,50 yıllar…
Bende kendi adıma böyle bir birliktelik hayal ederdim. Ömür boyu süren ve birlikte her güçlüğe göğüs geren ve atlatılan her badireden sonra yaşanan zaferlerle el ele omuz omuza sürüp giden ve giderek genişleyen bir ailenin pekiştirdiği bir evlilik….
Olmadı, olamadı.Ancak 18 yıl sürdürebildik ve bitti…eğer benim bu evlilik düşlerim olmasaydı çok daha erken de bitebilirdi.
Bu yazıya kendi evliliğimi anlatmak için başlamadım ama söz buradan açıldı. Asıl anlatmak istediğim aşağıdaki satırlarda.
Geçen gün, saatime pil taktırmak için bir dükkana girdim. Burası iç içe iki dükkandan oluşuyor. Bir tarafta hem saat pili değiştiriyor, takıları tamir ediyor, hem de gümüş takılar ve aksesuarlar satıyor. İkinci kısım ise kuyumcu…
Ben saatimin pilinin değiştirilmesini beklerken dükkana yaşlı bir karıkoca girdi.
Kadın telaşla tezgaha yaklaştı ve “ lütfen bakar mısınız? Bizim durumumuz çok acil. Kocamın parmağına oturan alyans yüzünden neredeyse kangren olacak.Yüzüğü kesip çıkarır mısınız ?” diyince, herkes sırasını onlara verdi ve merakla yaşlı adamın parmağına baktık ve bir de ne görelim.Yüzük parmağı sosis gibi şişmiş, kızarmış ve alyans neredeyse şişlikten gözükmüyor.
Kuyumcu durumu görünce “bey amca bu hale gelene kadar neden beklediniz? Neredeyse kangren olacakmış parmağınız. Bu yüzüğü ancak kesip çıkarabiliriz?” diyince yaşlı bey,
“Doğru diyorsun oğlum ama. Yüzüğü parmaktan çıkarmak uğursuzluk getirir derler. Bunun için çıkarmadım ama gördüğünüz gibi başka çare yok!” dedi ve bu arada kuyumcu yüzüğü kesti ve yüzük iki parça halinde tezgahın üzerine düştü.
O anda yaşlı adamın yüzünü görmenizi isterdim. Sanki o yüzük ikiye bölünmekle kalmamış, beyefendinin de yüreğini ikiye bölmüştü. Tezgahtaki yüzüğe öyle üzgün üzgün bakıp dururken, kuyumcu;
“Beyefendi, yüzük artık işe yaramaz, isterseniz tartıp paranızı vereyim, isterseniz öylece alın” diyince,
Hanım; “ tartın bakalım kaç para edecek? Çok ince bir alyans “ dedi.
Kuyumcu yüzüğü tarttı ve “185 lira” dedi.
Kadın “ Nuri bey, beyefendi cevabını bekliyor ne diyorsun ?” diyince, Nuri bey, uzanıp tezgahtan ikiye bölünmüş alyansı alıp, bembeyaz keten ceketin, mendil cebine koydu ve “ ben bunu satamam hanım. Bunda 60 yılın hatırası var. Parmağımda taşımasam da onu yüreğim üzerinde taşırım” diyince hepimizin gözleri doldu.
Dayanamayıp; “beyefendi kaç yıllık evlisiniz?” dedim.
“ Geçen hafta 60.yılımızı kutladık hanımefendi.” Diyince
“Bize bunun sırrını açıklar mısınız lütfen.? Şimdiki evlilikler çok kısa ömürlü “ dedim.
“O zaman izninizle oturmam gerek “ diyip karısının elinden tutup yan yana duran iki iskemleden birisine, önce eşini oturttuktan sonra, yanındakine de kendisi oturdu ve bize uzun ömürlü bir evliliğin sırlarını sıraladı.
“Mutlu evliliğin 6 sihirli maddesi vardır:”
1- Sevgi; ama menfaatte dayanmayan gerçek bir sevgi,
2- Saygı; ama tek taraflı değil, karşılıklı saygı.
3- Sebat; evliliğin gelip geçici bir şey değil, emekle ve karşılıklı anlayışla yürüyeceğine inanarak, sebatla karşısındakini tanımaya ve anlamaya çalışmak,
4-Sabır; en önemli maddelerden birisidir. Sabır öfkeyi dizginler. Sabırla koruk helva olur.
5-Sadakat;, sadakatsizlik yalanı getirir. yalansa güven duygusunu yok eder.Bu nedenle sadakat çok önemlidir“
6-Sorumluluk; erkek evin geçimini sağlamanın sorumluluğunu, kadın evi çekip çevirmenin sorumluluğunu taşıyacak. Çocuklarının geleceğinden her ikisi de aynı derecede sorumlu olacak.”
Karısının elini bir an olsun bırakmadan bunları anlatan Nuri beyi hepimiz hayranlıkla dinledik ve konuşması bitince de gayriihtiyari alkışladık.
Bu yazıyı okuduktan sonra, evliyseniz evliliğinizi, birisiyle birlikte yaşıyorsanız ilişkinizi bir gözden geçirin. Bakın bakalım, Nuri beyin sıraladığı 6-S’ si, sizin ilişkinizde var mı? Veya ilişkiniz kötü gidiyorsa eksik olan hangisi?. Partnerinizi değiştirmek yerine bana kalırsa önce eksikleri tamamlamaya çalışın, yeni birisini tanımayla kaybedeceğiniz zamanı, birlikte olduğunuz eşinize veya sevgilinize harcayın. Umarım sizlerde Nuri bey ve eşi gibi, uzun ve mutlu bir beraberliğin keyfini çıkarırsınız.
Tekrar buluşuncaya kadar sevgiyle kalın.
ÖZCAN KANDEMİR
YAZARA E-POSTA GÖNDER