>

KÖŞE YAZILARI | ÖZCAN KANDEMİR

Ses Yaşlanır Mı?

Geçen akşam sevgili arkadaşım Füsunla birlikte Jazz Center`da Ayten Alpman`ı dinlemeye gittik. (Özcan Kandemir)
 
   
 
 
     

Geçen akşam sevgili arkadaşım Füsunla birlikte Jazz Center'da Ayten Alpman'ı dinlemeye gittik. Aslında davetliydik. Çoktandır böyle yerlere gitmiyordum ama, davet sahibi çok sevdiğim Aytek Şermet "Bu gece Ayten Alpman söyleyecek,mutlaka beklerim "diyince, akan sular durdu. Kar kış demeden ,İstanbul'un trafiğini göze alarak, Çifte Havuzlardan akşam 8'de yola çıktık, Ortaköy deki mekana vardığımızda saat 10 olmuştu.

İşletmenin sahibi Aytek Şermet aslında biyokimyacı, ama aklının hep müzikte olduğunu biliyordum.Teşvikiye'de modern bir laboratuvarı vardı,yıllardır emek verdiği laboratuvarı kapatıp, gece kulübü açtığını ve kendisinin de burada müzik yaptığını duyunca pek de şaşırmadım.Sonuçta sevdiği bir işi yapmak için riske girmişti. İyi ki de girmiş, Bu işte de çok başarılı oldu.

Mekan oldukça geniş olmasına rağmen iğne atsanız yere düşmeyecek kadar kalabalıktı .Oturacak yer değil, ayakta duracak yer bile bulmak neredeyse imkansızdı. Zar zor bize bir masa ayarladılar. (dayanmamız için ) ve biz sevgili Ayten Alpman'ı dinlemeye başladık.

Programın ilk bölümü caz parçalarından oluşuyordu. Dinledikçe 1950’ yılından beri Ayten Alpman'nın sesinden bir şey kaybetmediğini hayretle gördüm. Fizik olarak da fazla bir değişiklik olmamış. Gene ince, gene zarif, gene siyah küt saçlar ve kakülleriyle, 35 sene önce söyleşi yaptığım Ayten Alpman karşımdaydı.

İkinci bölümde Türkçe sözlü parçalar yer alıyordu. "Ben "Böyleyim","Yaz Yağmuru",Sensiz Olamam,"Tek Başına" sözlerini Fikret Şenez'in yazdığı ve 1974 Kıbrıs çıkarmasından sonra milli marşımız haline gelen,"Bir Başkadır Benim Memleketim" parçalarını art arda söylemeye başladı. Her şarkıdan sonra,salon alkış ve "bravo!..."sesleriyle yıkılıyordu.Dinleyenlerin bir bölümünü, Ayten Alpman'ı bir zamanlar İstanbul'un en gözde mekanı olan, Çatı Kulüpte dinleyenler oluşturuyordu.Ayten Alpman söyledikçe coştular, coştukça alkışladılar...

Bugünün gençleri bilmez ama, orta yaşı geçenler ve müzik severler Çatı Kulübü hiç unutmazlar .Buranın simgesi ise ,gene bugün olduğu gibi, simsiyah küt saçları,kakülü v e genellikle siyah beyaz giysileriyle caz söyleyen Ayten Alpman ve o tarihlerde eşi olan piyanist İlham Gençer'i mutlaka hatırlarlar...

Ayten Alpman artık sürekli bir gece kulübünde söylemiyor ama, arada bir Jazz Center da sevenleriyle buluşuyor.Eğer caz ve Ayten Alpman şarkılarını seviyorsanız, bu geceleri sakın kaçırmayın.
Bizde bir söz vardır,"davetsiz giden mindersiz oturur" derler. Biz davetli gittik ama, oturacak yer bulamadık .Birer kadeh şarapla ve iki saat ayakta dikilerek Ayten Alpman'ı dinledik.Ayaklarımız yoruldu,karnımız acıktı ama ruhumuz dinlendi,kulaklarımızın pası silindi ve sonuçta, gece kulübünden çıktığımızda, kulaklarımızda güzel bir ses ve nostaljik bir gecenin tadı vardı. Geceyi, açık bulduğumuz bir restoranda , umduğumuzu değil,bulduğumuzu yiyerek tamamladık.

Giderken yağmur vardı,dönüşte kara yakalandık ama her şeye rağmen Ayten Alpman'ı dinlemek bunlara değdi.Bir de şunu gördüm. Bazı insanlar, yaş alsa da ses yaşlanmıyor. Sesi böyle genç tutan belki de, sağlıklı bir yaşam, güçlü alkışlar ,dinleyici-sanatçı ruhunun birleşerek bir sevgi seline dönüşmesi olabilir mi?...

Aytek Şermet'i, Ayten Alpman gibi bir sanatçıyı unutmadığı ve sevenleriyle buluşturduğu için ayrıca kutluyorum.

Tekrar buluşuncaya kadar sevgiyle kalın.


ÖZCAN KANDEMİR
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>