>

KÖŞE YAZILARI | GÖKÇE KURTOĞLU

Evlenecek Misin? Aaa Hiç Modern Değil!

“Dizi modern kadınları” bu yazıyı büyük bir keyifle size yazıyorum… (Gökçe Kurtoğlu)
 
   
 
 
     

Bu yazıyı yazmaya başladığım şu dakikalarda Pucca’nın konuk olduğu Okan’ın programı –her programının adını aklımda tutamıyorum 5 gece yayın yapınca! Kısaca Okan’ın programı- sona ermek üzere.

Bir süredir takip ediyorum bu kızı. Kendini iki günde ekran önlerine atmak istememesi, gereksiz ‘celebrity kanki’ muhabbetinden kaçınması dehşet derecede hoşuma gitti. Böyle bir kıza, şu zamanda gerek bloglarda gerek yazılı basında ihtiyacımız var.

Pucca’yı evlenmek istediği için bu kadar eleştirenleri görünce ayrı bir paragrafa geçerek uzun zamandır manyaklık noktasında taktığım bir konuyu paylaşmak geldi içimden sizinle. Ey sevgili hemcinslerim, sormak istiyorum nedir bu “modern dizi kadını” olma çabanız? Lütfen yanlış anlaşılmasın, kimse size “mesleğinizde başarılı olmayın, evde oturun, çocuk bakın” demiyor! Başarılı olalım, hepimiz olalım. Keyifli olalım, hepimiz olalım. Kız kıza gezelim, hepimiz gezelim. Eee bu kız da çok başarılı, işi tamam, keyfi tamam, hayatın tadını çıkarmış ve artık evlenmek istiyor. Peki ya neden bizim “dizi modern kadınları”na bu durum bu kadar yanlış geliyor anlayamadım? Kadının işinde, gücünde, eğitiminde istediği noktaya geldikten sonra bunu istemesi neden bu kadar garip?

Şöyle ki, sanatla uğraşan, sanatla alakalı bir bölüm okuyan veya gelecekteki planları arasında basın/yayın ya da kısaca “iletişim” sektörüne girmek olan her kadın 19’lu yaşlarında hayal kurarken kendini “30larında, hala çok güzel, hala kırışmamış, başarılı, saygı duyulan, rahat yaşayan, haftada bir kızlarla toplanıp erkekleri çekiştiren, one night stand olayını yaşam biçimi haline getirmiş, hayatının aşkıyla karşılaşacak ama evlenmeyecek ve sonsuza kadar beraber yaşayacak” biri olarak hayal eder. Çok güzel, etmeye devam. Ama sanırım gerçek hayat bundan biraz daha farklı.

Hatunlar birbirimizi kandırmayalım, evvvvet sevgili 35lik okuyucu. Şuan bekar olabilirsin, işinde çok başarılısın, güzelsin ve bir erkeğe ihtiyaç duymuyorsun. Kız kıza gezmeler, takılmalar, barlarda eğlenmeler müthiş keyifli geliyor. –Ayy hemen bir reklam arası veriyorum, bu 35lik okuyucu aynı zamanda 35lik Gökçe. Yani ben. Yani aslında ben deliyim ve biraz da kendi geleceğime yazıyorum bunu!- Lakiin, bu durum grubundaki ilk kız arkadaşın evlenene kadar sürecek. Bunu da unutma! Şayet o arkadaşın evlendiyse, şimdiden geri kalan “30 yaş üstleri” toplaşmış “ aaa kesin ayrılır, aman olsun, ayrılsın, bekarlık modern kadının tercihi, kimsenin nazını çekemem bennnnn, ayy akşam bir şeyler mi yapssaaaak??” muhabbeti çeviriyorsunuz. Canııım, ciciiim, o arkadaşının şuan mutlu olma ihtimali seni gıcık ediyor. Çok normal. Bu yaşa kadar yalnız yaşamış bir kadın için, olası durum. Ne olacak biliyor musun? Diğer arkadaşlarında evlenecek ve günün birinde –acı ama gerçek- sen de deli gibi aşık olup “bu adamla evlenmek istiyorum! Beraber yaşamak değil, evlenmek istiyorum!!” diyeceksin. Çünkü beraber yaşamak yetmeyecek, beraber bir hayat kurmanın bunun çoook daha ötesinde olduğunu fark edeceksin. Neyse, sonuçta evleneceksin. –Şu anda bu yazıyı yazarken evliliğe son derece aykırı bakan ve gerçekten beraber yaşamanın mantığında ilerleyen bir Gökçe söz konusu. Ama, diyorum ya 35 yaşında işimde ve kendimle ilgili konularda istediğim düzeye geldikten sonraki Gökçe’ye bu yazı birazda! Başarılı, takdir edilen, kendi kendine yeten ve gücünün farkında olan kadınlar için ve de “o Gökçe” için…-

Şimdi, ben bu yazıyı niye yazdım? Eeeeey hemcinslerim, sakın bana kızmayın bu kız evlilik propagandası yapıyor diye. Aksine, ben de evliliğe karşıyım. Sorsan derim ki; bulun bana aşık olunacak adam beraber yaşayalım! Ammma ve lakin, çok iyi biliyorum ki bi gün karşıma çıkacak birisi bütün bu düşüncelerimi alt üst edecek.
Bak gene konudan uzaklaştım!! Benim kızdığım şey evlilik mevzusu kesinlikle değil. Bu basit bir örnek. Ben diyorum ki, başka yerlerden başka kültürlerden gelmiş yalan ve yavşakça çizilen “modern kadın” tablosunu kır ve at! Çünkü o modern kadın değil! Modern ve çağ kadını olarak tabir ettiğimiz kesim hayatını açılışlarda, davetlerde geçiren kesim değil! “Modernlik” “günümüze her şeyiyle ayak uydurmak” benim tanımımla. Bunun içine entelektüel bilgi, gerçeklik algısı, gerekirse siyaset, ekonomi kısaca şuan yaşanan her şey giriyor! Sen elinde kahvenle Nişantaşı’nda fink atınca modern olmuyorsun, olamıyorsun. Ha yapma demiyorum; yap, ben de yapıyorum, biz de yapıyoruz, çok eğlenceli, çok keyifli o da lazım. Ama bunlara odaklanıp, Amerikan dizilerinden gördüğün “senaryoları” kendi hayatına uygularken yaşamı da kaçırma. Yaşananlara susma. Gör, gördüğün kadar öğren, konuş. Ben çok mu bilgiliyim? Hayır, asla. Ama kendimi geliştirmek için son derece çaba gösteriyorum ve her yaşta buna devam edeceğim.
Neyse, yazıyı bitirirken iki-üç cümle geriye gideceğim “Amerikan rüyası”na sakın aldanma be tatlım, unutma “Sex and the city” hatunları bile bilmem kaçıncı sezonda evlilik rüyasına daldılar. Tekrar söylüyorum mesele evlilik değil bu bir örnek, sana diyorum ki, modernlikle salaklığı birbirine karıştırma. Modern kadın olacağım diye diye it girl durumuna girme. Pucca gibi iyi bir bloggera da evlenmek istiyor diye yüklenme.
Şimdilik bu kadar herkese iyi haftalar!! :)

Noooot: Söylemezsem öleceğim, çok acı biliyorum, ben de hiç istemiyorum ama hepimiz bi gün o lanet olası erkeklerden biriyle evleneceğiz. Şiii sen de evleneceksin 35’lik :)


GÖKÇE KURTOĞLU
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>