>

KÖŞE YAZILARI | NEMZA SİNANOĞLU

Başlayan Günün Nasıl Bitteceğini Nerden Bilebilirdim…

Her zamanki günlerden yine bir gün... (Nemza Sinanoğlu)
 
   
 
 
     

Her zamanki günlerden yine bir gün, ve saatlerden sabah yağan yağmurun sesine kulağımı daldırmış sabahlık işlere koy vermiş durumdayım kendimi..Her geçen saatin, elimle her yaptığım hamlenin, hareketin ömrümden harcandığını bildiğimden.. hem kendimi kaptırırcasına hem de içimi yaktıkça daha da koyuluyorum işlerime..sonrasında spora başlıyorum, sonra duşumu alıyorum ve sonrasında üstümü giyinip işime geçiyorum..ofiste her zamanki gibi bir sürü evrak ve dosya masamda beni karşılıyor..o kadar düşünce işi beynimde yorgunluk yaratsa da havanın güzelliği ve zinde başlanılan bir çok soruya rağmen direnilen mutlu bir günün inancıyla bugün yine aynı bendeyim..İşlere koyuluyorum bir şeyleri hatırlama lüksüm ve geçirecek zamanımın olmadığımı kendi kendime fısıldarken..bir telefonla yerimden kalkıyor ve dünkü hazırladığım bir yığın dosyaları alıp çağırıldığım toplantı odasın geçiyorum..Yine her zamanki rutin durum değerlendirme, şirketimizin genel durumu ve kazanılan sonuçlar v.s..

Seninle bir yurt dışı seyahatinde tanışmıştık, ben yalnız kendi halimde bir tatil geçirmek için planlarımı yapıp yola çıkarken..Seninle karşılaşacağımı, böyle bir durumun içine kendimi atacağımı ve bi şeyler paylaşamaya hazır olduğumu hiç düşünmediğimi düşündüğüm bir zamanda, karşıma çıkışın her şeyi tasarladığım hayatımın, kendimi yolumu ve ritmini bir anda değiştirmişti..

Her neyse toplantı odasındayız, yine çok sevmesem de yerime yerleştiğim koltuğuma sırtımı dayayıp, aramızdaki tabiriyle BİGBOS’UN gelişini bekliyoruz..Orta yaşların sonuna yaklaşan bir insan için oldukça dinç ve dik yürüyüşlü güler yüzlü ve benim nedense her gördüğüm zaman yanaklarını sıkarcasına bir sempati duyduğum patronum yine her zamanki tonlardaki takımıyla içeriye giriyor..

Yine sol gözüyle bana bir kırpma yaparak yerine oturuyor..Tatilimin uzunluğu ve bir yıldır sık sık çıktığım o ilk çıktığım yurtdışı seyahatinden farklı ve özlem dolu ve benzeri içerikli tatillerimin dönüşlerinde soluğu odasında aldığım hayatımın gidişatı ve değerlendirmeleri kendisiyle bir baba sıcaklığıyla gerçekleşen sohbetlerimizin sonunu geçen ay bir akşam yemeğinde ilişkimin kesin bir bitişi olduğunu, kararım ve ciddiyetini açıklamış bulunmaktaydım..Ve bunun tek şahidi onun oluşu onu her gördüğümde gözlerinde emin misin? gerçekten kararlı mısın? veya iyi olup olmadığımın tedirginliğini yaşarcasına suçluluk duygusu duymaktaydım..

Bugün farklı bir muzurlukla odaya girişi o hatırladığım soru ve suçluluk duygusunu yaşatmayan bakışlarını sıcak ve sevecen tarzını görünce biraz rahatlamıştım..Toplantıyla başlamadan bugün hem sevindirici hem üzüntü duyacağımız iki haberle karşınızdayım dediğinde..içimde her ne yoğunluk olursa olsun benimsediğim bu mutlu iş ortamımda herhangi bir olumsuzluğa neden olacak hiçbir şeyin olmaması için çabalarken neydi acaba bu üzücü durum diye koltuğumda iyice dikleşiyor ve dikkatlice patronumu dinliyorum..Derken patron asistanımıza bir cd uzatarak bunun plazmada görüntülenmesini sağlıyor..Görüntü plazmada oynarken, içinde bir sürü bebek, mutlu çift, yaşlı karı koca gibisinden içerikli bir sürü fotoğraf duvara yansıyor bunu izlerken her birimiz şirketimiz için yapılan yine herhangi bir reklam projesi için hazırlanmış demolar dan bir yenisi olduğunu içimizden geçiriyoruz.. Geçirmekte bu sefer gerçekten yanılıyoruz..kapıya sırtı dönük olan koltuğumdan demo’nun nereye varacağını merak ettiğim gerekçesiyle iyice gömülmüş durumda izliyorum..Uzun zamandır duymadığım o koku evet sadece ona yakışan o parfüm kokusu, hayır diyorum gördüğüm bu kareler kısa bir süre önce onunla içinde olmayı hayal ettiğim adamı hatırlatmış olduğundan olmalı, evet sadece o yüzden , derken patron nasıl söyleyeceğimi nerden başlayacağımı bilemiyorum diyerek ekliyor arka fona sesini, bugün bir arkadaşımız aramızdan ayrılıyor nedeni ise bu gördüğünüz kareleri gerçekleştirmek amacıyla diyerek kısa bir es veriyor . Duvara dönük yüzüm anlamsız bakışlarla patronuma dönüyor birden, ve o an gözlerimin içine anlamı büyük o kare yerleşiyor patronumun yanında beni dakikalarca sessizce izleyen Londra da bıraktığım hayatım her şeyim ve burada oluşu..Derken patronum daha ondan gözlerimi alamamışlığımın şaşkınlığıyla elime bir zarf uzatıyor..

UÇAĞINIZ AKŞAM 8 DE BENSE YARIN SABAH ORADA OLMAK ŞARTIYLA DAMADIN ŞAHİDİ OLARAK ORADA YANINIZDAYIM GENÇLER..

Derken şampanyalar bizim sarılışımızı kutlarcasına ardı arkası kesilmeden patlatılıyor..başımı çevirdiğimde orada olan herkesin bu oyunun bir parçası olduğunu anlıyorum..Bu sondan ne beklersiniz…

TABİ Kİ MUTLU SON : )


NEMZA SİNANOĞLU
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>