TUTKU
Sahip olduklarına Tanrı’nın yansıması diyorsa bir kadın, o bütün eşsizliğine rağmen, gururun ve insanı öldüren egonun yaşamadığı sularda yüzüyordur.
Mutluluğa giden yolu bulmak için yalanın binlerce maskesinin arkasına saklanmaz o.
Gülüşündeki sıcaklığı üzerine çekip, yarına daha güçlü uyanır.
Gözlerindeki samimiyet ısıtır insanı, bakışındaki ışık ise heyecandır.
Anlam katar cümlelere, biçim verir bir adamın ruhuna, kaderim olsun dersin içinden,
dokunduğun andaki sıcaklığın vazgeçilmez tutkusuyla yanarken iliklerin.
Sabırla ördüğü huzuruyla büyütür yanına yaklaşanları.
Başkalığını tanımak yeni bir başlangıçtır kayboluşun esrarından kurtulup,
keşfetmekse yeniden doğmaktır…
Erkek gibi durmalıdır yanındaki, cesareti ve sabrıyla, tükenmeden tüketmeden yaşamalıdır nadir bulunan varlığını, sonuna kadar hakkını vererek…
Rüyalarımda bile asla göremeyeceğim tek gerçekliktir, dünyadaki görüntün.
Yalnız adamların düşlerindeki kahramansındır, asla uyanmak istemedikleri.
Yalancı mutlulukların renkleriyle boyadıkları yüzleriyle dolaştıkları ve aslında hiç olmayan bir dünyadan ibarettir hayatları.
Güneşin elleriyle açtığı, sabahın perdelerinin ardındaki gerçek ışıkla yüzleşene kadar, sahte güneşleri hiç batmaz…
Sarhoşa dönen cümleler yığılır birbirinin üzerine, çırılçıplak harflerini bir köşede unutup kaçarlar.
Yüzlerindeki o binbir renk ise ancak geceyi boyar, çünkü gerçek renkleri siyahtır,
hep siyahtır…
Murat
mdinde@gmail.com
MURAT DİNDE
YAZARA E-POSTA GÖNDER