Şüphe ettiğimde duygularından, baktığım ilk yer gözlerinin ardıdır.
Orada gizlenir itiraflar, korkuların orada ölüp tekrar dirilir.Gün batmadan yanında
biterim, yüzleşirim gerçeklerle.
Kaçarken uzaklara, yaptığın sadece zaman kazanmaktır, tüm dualar dökülse de dudaklarından, yağmur yinede yağar üzerine.
Dost bildiklerin yabacılaşır, gözleri bir başka bakmaya başlar.
Her birinin, boşluğunu dolduran küçük sebepler olduğunu anlarsın…
Gerçeğin uzağına sürüklenirken, kendini geçip sadece gölgenle kalırsın hayatta.
Nerede başlar? nerede biter zaman ? içine karışıp sürüklendiğin nehir alıp götürürken
biryerlere, bunun farkına bile varmazsın onunla akıp gidersen…
Kimileri mutlu edip, kimileri üzerken, ağzına bir kaşık bal çalıp kaçanların sözleri
yankılanır kulağında.
Hepsi aynı Tanrı’nın çocukları olsa da, biri dost diğeri düşmandır.
Gülen yüzlerle fotoğrafını çeken yabancı gözler, kalabalık dağılınca çıkartır hep
o sivri dişlerini.
Rüzgarın dinmesini, sesini daha iyi duymak için bekler düşman.
Bu sonsuz, bu ölümsüz oyun böyle sürüp gider sonuna kadar.
Heyecan duyar oynayan herkes, can atar onlara dışardan bakan ve ayakta kalır yaşanası duygular.
Yoksa ölür, bulutlara karışır, sebepsiz bir güne gözünü açan melekler.
MURAT DİNDE
YAZARA E-POSTA GÖNDER