Tersten yaşasaydık nasıl olurdu bu filmi seninle ?, ayrılmaktan vazgeçseydik
bir imzanın ardına gizlenmeden.
Kanlı bıçaklı haellrimiz her gün daha da azalırken, daha fazla sevmeye başlasaydık birbirimizi…
Çözemeseydim gizemli bahçelerini, kaybolsaydım evinin yollarında, sonra beni alıp götürseydin o sadece ikimizin bildiği yere.
Her şeyin rutine döndüğü yılları yaşamaya başlasaydım sonra, kendimden bile sıkıldığım zamanları küçük aldatmalara teslim ettiğim o yılları …
Tanımadığım renklerle boyasaydım bedenimi bir gecede, içime çekseydim kendime gelmek için yabancı kokuları, bilmediğim tütsü kokuları gibi…
Ve sonra anlasaydım, tek yolun, tek çıkmazın sözlerinde yaşadığını ve aydınlığın sadece gözlerinde gizlendiğini…
Nasıl farkına varırdım denemeden tüm bunları ?, düşüp kalkmadan aklım nasıl başıma gelirdi söylesene ?
Aldığım en güzel çiçeğin sözlerin olduğunu bilseydim keşke, sevginin ardında uzanan
sonsuzluğu başkasında bulamayacağımı hissedebilseydim, o yanlışlara düşmeden.
Çıplak bedenimi tam bırakacakken yalan sözlerin, iltifatların koynuna,
göz yaşı döküp kaçtım o odadan.
Gerçek mutluluğun emek verilmeden alınamayacağını bilsem de,
denemek istediğim bir şanstı bu sanki.
Geçmişi unutmak içindi tüm bu yaptıklarım, gecenin büyüsü elimdeki buz dolu bardakla ortak olup ters köşeye yatırmıştı beni.
Herkes mutlu, herkes sevişirken sevdiğinin tatlı sözleriyle, yalnız kalamazdım, ağlayamazdım bir köşede.
Ve aslında, o gece ben seni hiç istemedim, yakın gibi dursam da senden çok uzaklardaydım.
Geçmişteki mutlulukları ararken kendimi kandırdım, daha fazla kanmadan yalanlara, diğer bekleyişlerime doğru koşarak uzaklaştım yanından…
MURAT DİNDE
YAZARA E-POSTA GÖNDER