Kolay olmamalı istediğine ulaşmak, ulaşsan da dibine kadar yaşamalı, hakkını vermelisin.
Yoksa, hayalini elinde tuttuğunu sandığın gün son gün olur, her şey tamda senin zannederken.
Bir avuç kartanesi uğruna bile yükseklere çıkmayı göze almalısın. Göz yaşın kuruduğunda, yağmur bulutlarını bekleyecek kadar sabretmelisindir.
Herkes ikili oynarken, sen sonu kötü de olsa tek hamleyle bitirmelisindir oyunu.
Tanrıçam diyorsan sevdiğine , yıkılmadan tek tek geçmelisindir bu sınavlardan…
Ne kural, ne de emirdir bunlar, sevginin ispatıdır sadece. Ona anlam katmaktır,
adam gibi sevmek, penceresinden giren ışıkla bir başına bırakmadan yanında olmaktır.
Sahip çıkmak dediğin sevgiyle sarmaksa, kolların her geçen gün daha da büyümelidir.
Kalp arzuların ateşini yakarken , ilk kıvılcım ise ona bakan gözlerinden çıkar.
Adına dair yazıp çizdiğim ne varsa, böyle dökülür ellerimden.
Birgün benden vazgeçip hançerinle öldürsen de, aynamda hatıra kalan yüzüne bakmaya devam ederim gökyüzünde . Kendini bana yasaklasan da uyuduktan sonra açık kalan kapılarından girerim içeri …
Herşey bir karmaşanın ardına gizlenmişken, gerçek kimin elinde durur merak ederim?
Tek gözüyle sevmeye çalışanlar karanlığın boşluğunda asılı kalırken,
vazgeçişler cesaretsizlerin kısa mutluluklarına çıkar bu dünyada.
İnançsızların rengiyle boyanan solgun tabloların yanında seninki güneş gibi gözümü alır.
Bakmak istediğimde karşı kıyıdan izlerim güzelliğini.
Sağnak yağmurun altında satırlarımdaki mürekkep bile sayfalarımın üzerinde dağılmadan dans eder.
Yokluğunda açlığımı hayalinle beslerken, eşsizliğin daha fazla kamçılar kıskançlığımı.
Üzerine sinen yabancı bir elin kokusunu alırsam birgün , şah damarımı kesen bıçak olur o el.
Murat,
Bebek
MURAT DİNDE
YAZARA E-POSTA GÖNDER