Herşeyi bırakıp giderken ardımda, neden aklımda sadece sen kalıyorsun ?
Çünkü terk etsem de binlercesini, beni hayata bağlayan ilk göz ağrımsın…
Ağlayacak olsam bile telefonun ucundaki sese, parmaklarım numaranı çevirir gecenin bir yarısı dahi olsa.
Kalbimin anahtarı kalsa da kapının arkasında, bir tek ellerinden yardım isterim onu açman için.
En kötü zamanların sancısı bile, tatlı bir hatıra olur yanımdayken teselli veren gözlerin.
Bunları neden yüzüme söyleyemiyorsun diye sorarsan ? Biz artık olduk, geldik o ulaşılmaz denen noktaya demenden korkarım.
Tenin tenine doyar diye korkarımda kaçarım baş başa kalma ihtimallerinden, sevişirsem seninle
defalarca, her defasından uzamaya başlar aramızdaki mesafe,yakınlaştığını zannederken.
Bir fincan kahvemi içip gideceksen gel bu gece, analtıp göz yaşını omzumda akatacaksan açarım kapımı…
En güzel filmin tam orta yerinde bırakacaksak heyecanları tut elimden.
Duygunun kaç hali var söylesene bana ? körelmeye başlayınca hevesler, baktığımız ufuk çizgisinden başka ne kalacak elimizde hadi söylesene ?
Güneşin resmi yüzüne, yağmurun sesi sesine karşımadıkça bu ömür uzamaz unutma…
Ateşin üzerindeki kaderime karıştırmadıkça kadınlığını, eksik kalır tadım tuzum.
Kalemimin ucundaki beklediğim ışık, akan kanımın üzerini bastıran tek tesellimsin.
Ölüm bu yüzden sızmıyor, beraber kurduğumuz cümlelerin arasından, ölüm bu yüzden korkup uzak duruyor bizden.
Verdiğin gücün yıkılmaz güveniyle kurduğum köprülerin üzerinden izliyorum dünyayı,
başka oluyor senin ruhunun ayakları üzerinde yükselen aşk…
Aynı yatakta yatsak da her gece, bu heyecan bitmesin diye farklı dünyalara gidiyorum,
her sabah bambaşka rüyalarla dönmek için…
Senden izin almadan, usulca kaçıyorum yanından, aynı ufuk çizgisine bakmamak için…
Murat
MURAT DİNDE
YAZARA E-POSTA GÖNDER