DİRİLİŞ
Uykumun orta yerinde uyandım bu gece, sanki öldüm ve tekrar dirildim.
Rüzgarın sesiyle kulağıma gelen masalsı sesini duydum, fısıldar gibi konuşuyordun benimle.
Dışım bir ölü kadar soğukken, canını sakladığım kadınlığınla içim bir o kadar sıcaktı.
Ateşden ellerini uzak tutuyordum avuçlarımdan, eriyip küle dönmemek için,
en yüksek tepeden izliyordum göz kamaştıran güzelliğini, yakından bakarken kendimden geçmemek için…
Sen izin vermeden dudaklarından çalmaya çalıştığım masum bir öpücük bile, ceza oluyordu bana.
Pişman ediyordun cümlelerinle, düşlerimde dileniyordum onlardan bir şans daha,
kendimi affettirmek için…
Yarım kalmışlığın af bekleyen duygularıyla, tekrar karşına çıkıyordum….
O kadar kısa dokunuyordumki , varla yok , aşkla nefret arasında bir karmaşanın içine gizlediğin saniyelerde yaşıyordum varlığını.
Nankörlük edip yetinmeyi bilmeseydim, ilerde en büyük cezayı çekerdim ellerinden.
Cenneti gördüğünü söyleyenleri karşıma alıp, sadece saçının bir teline nasıl dokunduğumu anlatsam, o cennetdeki tek güzel sen zannederdi , beni dinleyenler.
İncecik tellerine dokunuyordum masallarına karışırken, her biri kanımın sana aktığı küçük damarlardı sanki.
Candın , huzurdun, onları sevmek seninle sevişmek demekti , içinde kaybolup öldükten sonra
bile ilk seninle dirilmekti.
İşte bu yüzden, kırmaktan korktuğum biblomdun , en hassas yerimde sakladığım kıyaslanmazımdın.
Murat
mdinde@gmail.com
MURAT DİNDE
YAZARA E-POSTA GÖNDER