Sorsanız herkes "aşık olmak güzel şey." der. Der de sonuç ne? Kim gerçekten "aşık" olmayı istiyor ki? Bazı olaylara o kadar alıştık, o kadar yozlaştık ki... Sen istediğin kadar "aşık olmak" istediğini tekrarla. İşe yarıyor mu?
"sadece dilimde." derler ya sözüm ona çapkınlar. Yeme bizi şimdi! Neler yaptığını bilmeyen mi kaldı?
"Aşık" olanların da derdi başka. Bitmiyor sorun, sinir. Hergün yanında olsa ayrı, olmasa paranoya ayrı... Ne yapsa? Ne dese de yaransa? Ah bir de! "Aman! Yaranmasın! Orda kalsın!" diyen grubu var ki evlere şenlik...
Senin derdini, tasanı dinlese ayrı boğulursun. Dinlemese, duymasa "ilgisiz bu ilgisiz!" der ayrı üzülürsün. Kızı, erkeği var mı? Yok. Ortak payda bu. İçinden geldiği gibi sevsen "çok sıktın." olur. Cool takılsan "sevmiyor beni." Yok ortası. Yok ikisinin arası. Varsa da yerleri belli zati.
Sana, bana gelmez böylesi. Eğlenmene baksan "takılmalık arıyor." derler. Hayır ne demekse bu? Etrafına bakmasan, ilgilenmesen "burnu Kaf Dağı'nda. Küçük dağları bu yaratmış." derler arkandan. Senin bu tarz bi fikrin olup olmadığını kimse sormaz ki. Öyle olmadığınla da ilgilenmezler. Teşhisi koydular zaten fazla tahlile gerek var mı?
"Ben aşık olmak istiyorum yeaaaa..." diyen bünyeler ya "ölmekle bayılmak arasındaki farkı" henüz çözememiş ya da "her öğün" aşık olabilme yeteneğine sahipler. (Tamam bu durum size tanıdık geldi. Kabul.)
Hadi "aşık" oldun. N'oldu yani şimdi? Olanlar çok mu mutlu sanıyorsun? Ya da sanmakla kalıyorsun. Bi başına gelsin de gör cicim. Gör de başın göğe ersin. Otur kumrular gibi düşün. Karnına ağrılar girsin. Oh olsun! Beter ol!
Velhasılı kelam "aşık olan" var "aşık olamayan" var. Sorun kimde? Sorunun ne?
MERVE ARIK
YAZARA E-POSTA GÖNDER