Biri var çok uzakta. Elini tutmak için fırsat kolluyor ya da seni bulmak için. Daha tanımıyor belki seni. Belki aynısınız şu hayatta. Düşünceleriniz ortak, benzer noktalar çok fazla.
Birlikte olsanız bir olacaksınız belki. Seni kendinden bile çok sevecek. Seni kendisi gibi sevecek. Düşünecek. Düşündürecek. Anlayışlarınız aynı olacak. Tutumlarınız aynı. Bu benzerliklerle yaşanır mı hiç? Yaşanır belki...
- Tut ellerimi, bırakma.
Bırakmaz belki. İstese de bırakamaz.
Sessizliği dinlersin onunla. Sakinliği paylaşırsın. Şu hayatında sakin bi an geçirmemiş olan sen, bi başka senle...
Onu dinlersin. Bi parçan "bu benim" çığlıkları atarken sen sana dair yok olduğunu düşündüğün parçanı bulduğunu sanıp sıkı sıkı sarılırsın.
Hayalini paylaşırsın. Sen yalın, sade, düz bi hayal kurarsın yanında. O senin hayalini dört başı mamur bi odaya çevirir belki. İçin gider sahip olamadığına...
"Ben miyim? O muyum? Onunla mıyım? Boş muyum?" sorular kemirir beynini. Duyarsın içindeki sesleri aynı anda. Hepsi ayrı telden konuşur. Sen sarsıldıkça mutlu olur. Sesleri sustursan, kendini susturamazsın. Şüpheler, bencillikler, ihtiyaçlar... Kemirgenler gibi. Kovsan kovulmuyor, atsan atılmıyor.
Bi başka sen varolmuşsun. İçindeki seslerin huzur kaçırmaları kıskançlıklarından belki de... Belki de sen hazırsın diye bu korku. Sen sevmeye de hazırsın, sevilmeye de. Kendine ait bi parçayı bulmuşsun. Kim olsa hazırlar kendini...
MERVE ARIK
YAZARA E-POSTA GÖNDER