Bir kadın aynaya bakar, bir karar verir. Arkasını döner, verdiği karar aynadaki kadında kalır. Çünkü kendini görmediğinde duyguları galip gelir…
Bildiklerinden başka, bilmediğini düşünmeye ürker insan, alışkanlıklarını unutmaya korkar, boşlukta kalacağını zannederek… sarılacak yeni bir şey yoksa inanmaz kendine…
Sonra yapmaması gereken bir şeyi yaptığı için kendine kızar, hatta nefret eder…
İçinde biriktirdikleriyle çoğalır insan… ya bahardan bahçe olur ya otlardan geçilmez, çoğalır belki amaçsız bilmeden, kendi yüklerini yaratarak, kendine susarak, kendinden kaçarak, kendini yok sayarak…
Göz yummak daha kolay gelir sorgulamaktan. İnsan en çok vazgeçmekten korktuğunda susar demek ki, onca yolu kat etmemiş gibi baştan başlamaya korktuğunda, elindekileri bırakmaktan korktuğunda, hiç ölmeyecekmiş hep sahip olacakmış sandığında…
Korku en büyük tutsaklığı olur insanın, kıvranır da kendini kurtaramaz… hayatın birden, bir an da bitmesinden korkmazken, geri kalan her şeyden korkar. Kendi gerçekken daha gerçek bir şey olmadığına inanır ya, bazen inandığının tersini düşünmekten korkar…
Neye sahipse aslında sahip olmadığını anlamaktan korkar, ne kadar sahipse o kadar güçlüdür ya, gücünün onlar olmadığını görmekten korkar.
Bazen “ben buyum” demekten korkar… hiç kazanmadığı bir şeyi kaybetmekten korktuğu için…
Korkar da korkar…
İnsan hiç içinde hapsolmuş şeyleri aramayı akıl etmez. Kendi eliyle itip kaybettiği her şeyi o da unutur, zavallı duygular bir yerlerde hiç kımıldamandan öylece dururlar, insan bazen öyle bir canavar olur ki kendine karşı, kendi içinde barındırdıklarını nasıl acımadan yok eder, sindirir. Sonra da kaybolan değerlerden dem vurur…
Ben kendimi her gün yeniden öğreniyorum. Her sabah uyandığımda değişmeyen tek şey; bir kitabı okumak için ilk sayfayı çevirmek gibi, bir kahveyle güne başlamak…
Kendime her sabah aynada bakıp, bir zamanlar sokaklarda koşturan bir çocuktan geriye kalanları görüyorum. Bir arkadaşımın bana yıllar sonra rastladığında dediği gibi; “gülümsemen hiç değişmemiş” baktığımda evet, hala aynı gülümsüyorum. İçimde kaybolmayan ve yüzüme yansıyan bir şeyler olduğunu bilmek beni sahip olduklarımdan daha güçlü kılıyor…
Her gün kendimi yeniden öğrenip değişebilecekleri ve değişmeyecekleri anlamak daha büyük güç. Kendinle büyümek, kendini anlamak, zamanı anlamak, kendinle yola çıkarken, zamanı bir bilge gibi algılayabilmek…
Zaman ne yaşayacağımızı bilen, ona ne kadar karşı gelsek de hiç değiştiremeyeceğimiz ve durduramayacağımız tek şey belki…
Zaman gözlerini bize dikip, yeminlerimizin üstüne gülüyor eminim…
İnsan, zamana ne kadar yenik ve anlamadan yaşadığında ne kadar yazık… değil mi?
Sevgiler,
ITIR SEMA ERTAŞ
YAZARA E-POSTA GÖNDER