Eskiden hazır giyim daha az tercih ediliyordu, gidilip kumaş alınırdı, alınan kumaşın, beğenilen modelde bir elbiseye dönüşmesi için heyecanla beklenirdi.
Desenini beğenirdin mesela ya da kumaşın cinsini… Bu kumaştan iyi bi elbise çıkar derdin…
Derlerdi daha doğrusu, o kadar eski olmasam da hatırlıyorum, böyle yapardı büyükler…
Sonra o kumaş kesilip biçilip istenilen bir elbiseye dönüşüyordu, modelini kendin beğendiğin…
Daha özenliydi insanlar sahip olduklarına karşı. Daha dikkatliydiler. İncitmekten, zarar vermekten daha çok korkarlardı. Daha düşünceliydiler…
Şimdi herkes tam üstüne uygun olanı arıyor ama o kadar zor ki… Acaba bütün ölçülerin yeterince uygun mu??
Aşklar da öyle artık, herkes üstüne uygun olanı arıyor, deneyip çıkarıyor, bu olmadı, bu olmadı offf bu da olmadı…
Hiç kimse demiyor, bunun kumaşı iyi, biraz sabır biraz bekleyişten sonra evet tam bana uygun bişi çıkabilir.
Sabırsızlık, tahammülsüzlük… bi bakıp çıkıcam abi! Durumu…
Bi bakıp çıkılıyor aşklarda artık, insanlar birbirlerini neden sevdiklerini unutuyor. Hem kendilerini eskitiyorlar hem de karşısındakileri. İyi niyetler eskiyor, inanmamak daha kolay geliyor. İnanamaz hale geliyor insan…
E tamam bunları herkes biliyor, madem yaygara yapıyorsun çözüm üret o zaman! Diyebilirsiniz : )
Bazen bilmemek daha iyi aslında… Bilmediğimiz zamanlar ne kadar çok iyi niyetimiz vardı stokta…
Ama madem biliyoruz artık, hiç bişi bilmeden sıfırdan başlayanla, bir şeyler bilip sıfırdan başlayan bir olur mu? Olmaz… Bu yüzden bildiklerimle sıfırdan başlamak benim hep tercihim olmuştur, tavsiye ederim…
Itır...
itir.sema@gmail.com
ITIR SEMA ERTAŞ
YAZARA E-POSTA GÖNDER