Bu cümle hepinize tanıdık geldi sanırım... Geçenlerde televizyon izlerken bir reklamdaki bu söze takıldım.”Kadınlar ne ister?” diye sormuş birisi, diğeride cevap veriyor, “kadınlar herşeyi ister, hem de herşeyi aynı anda ister”... Düşünmeye başladım nekadar doğru bir söz diye.
Filmlere bile konu olmuş bu sorunun cevabı bukadar basit miydi? Bize sorulduğunda kendimiz bile ne istediğimizi bilmediğimiz için kem küm kaçamak cevaplar vereceğimize direk bunu deseymişiz ya “herşeyi isteriz,hemde hepsini aynı anda!”.
Sonra düşünmeye başladım cidden böyle sanki. Biri seni sevsin istersin, çok sever sıkılırsın. Biri seni kıskansın istersin, çok kıskanır “maço” dersin. Biriyle çıkarsın, sürekli seninle vakit geçirmek ister daralırsın “kendimize ait yaşam alanlarımız da olmalı canım” diye geçer aklından, o bunu söylerse “ tabi çık gez piyasa yap bende evde seni bekliyim olduuu” diye kurmaya başlarsın...İstediğiniz kadar “kendine özgüveni olan, kıskançlıkla işi olmayan” bir kadın olun, hadi itiraf edelim hepimizin aklından böyle şeyler geçiyor.
Biz içimizde böyle çelişkileri yaşarken tabiki biri gelip “kadınlar ne ister?” dediğinde kala kalırız. Uzun süre hemcinslerim için aynı cümleyi kurdum bu soru karşısında “valla ben bile kadın olmama rağmen anlamıyorum kadınların ne istediğini”..
Şimdi salakmıymışım diyorum...Ne isteyebilirki insan? Özellikle de bir kadın...Tamam bu çelişkileri yaşadık ama dürüst olalım çocuktuk. Zaten bu şımarık lafdan belli değil mi, aynı annemize babamıza dışarı çıktığımızda tutturduğumuz gibi “herşeyi istiyorum herşeyi”..Saçmalık...
Bende 30’lu yaşlara yaklaşınca anladım. Evet eskiden belli değildi ne istediğimiz, sanırım insan 20’li yaşlarda biraz maymun iştahlı ve ne istediğini bilemez durumda oluyor...Hem “Kadınlar ne istediğini bilmez “ sözü o kadar yapıştı ki üzerimize, biz bile sanırım benimsedik bir dönem...Şimdi ise ne istediğimiz belli, herşeyi dozunda istiyoruz...
Şimdi sorsalar aynen böyle derim, herşeyi dozunda ister kadın. Bunu da ancak karşına tamamen doğal ve dürüst bir adam çıktığında anlayabilirsin sanırım. Herşeyi açıkca oyun oynamadan konuşabiliyorsan, hiçbirşeyi kafanda kurmana gerek kalmaz. Kendi paranoyalarında ne kendin kaybolur, ne karşındakini boğarsın..!
Herkes hayatının bir döneminde birinin kalbini kırmıştır, birine yalan söylemiştir, oyun oynamıştır. O ilişkide ne yaşadığı, ne bekleyip neleri bulamadığı ile alakalı olarak ve karşındaki insana göre de değişir. Sana çok umursamaz olan bir insan, belkide hayatının kadınını bulduğunda dünyanın en mükkemmel adamı olur çıkar, sen de aynı şekilde..öyle biri çıkar ki karşına, ondan ne istedğini gayet iyi bilirsin..
O yüzden insanları senin hayatında olduğu süre çerçevesinde yargılamamak lazım..Tabiki kendini de...Sen kartlarını açık oynadığında, bunu zamanı geldiğinde sana karşı kullanmak üzere aklının bir köşesine sevinçle yazmaktansa o da tamamen açıyorsa, gerçekten seviyorsan, ozaman da ne istediğinin farkında olursun..
Şu da bir gerçek ki kaç yaşında olursak olalım birçok beklenti sıralayabiliriz . Yalnız yaşın ilerledikce bunları daha kolay sınıflandırabiliyorsun. Çünkü kimsenin mükemmel olmadığını, kimseyle yüzde yüz anlaşamayacağını farkediyorsun. Doğru insan karşına çıktığında ve gerçekten birini sevdiğinde hem kendin özveride bulunmayı istiyorsun hem de karşındakini olduğu gibi kabul ediyor ya da daha kolay tolere edebiliyorsun. Böyle olduğunda zaten tek istediğin karşındaki insanın da bu şekilde düşünüp hissettmesini ummak oluyor ...
Ama şunu biliyorum, herşeyi dozunda istemek dışında, istenecek en mantıklı şey “vicdan”olur sanırım. Sadece ikili ilişkilerde değil, arkadaşlıklarda ve hertürlü ilişkide “vicdan sahibi” insandan korkmayacaksın. Çünkü vicdanı olan insan ne oyunlarla karşısındakini yorar, ne egolarına yenik düşer ne de kapalı bir kutu gibi olup kafasında neler olduğunu anlamaya çalışırken senin paranoyadan paranoyaya koşup hebağ olmana izin verir....
Hadi bakalım, artık oyun oynamaya vaktimiz yok, oyuncaklarımızı, kuruntularımızı, egolarımızı bir kenara bırakıp biraz vicdanlı olalım....Sonrasında sorun bakalım tekrar kadınlar ne istermiş?...
İmge Özbek Reyhan
imgeozbek@gmail.com
İMGE ÖZBEK
YAZARA E-POSTA GÖNDER