Oturup düşünüce ne ilginç geliyor insana “ruh eşi”,”birinden hoşlanma”,”sevgili olma” kavramları. Çevremizde birsürü kadın ve erkek var. Bizler çoğuyla aynı ortamda onlara karşı en ufak bir kıpırtı hissetmeden bulunuyor,arkadaş oluyoruz.Fakat nedense bazıları ile biraraya geldiğimiz anda bir fark oluyor. Bir elektrik, bir kıpırdanma. Diğerlerinden bir başka bakıyoruz onlara. Bir başka heyecanlanıyoruz yanlarında.Birbirine karşı en ufak kıpırtı hissetmeyen insanlar, başka birini görür görmez heyecanlanıyor,birşeyler hissediyorlar. Biz de öyle...

Oturup çevremdeki yüzlere bakarken bunlar geçti aklımdan. İnsanları izledim. Birbirine karşı diğerlerinden farklı hisler besleyen insanların konuşurken nasıl bir elektrik yaydıklarına dikkat ettim. Kızlı erkekli bir grupta, bir kişiye gözümü diktim. Çevresindeki onca kızla gayet rahat konuşurken, diğerlerinden çok da güzel olmayan bir kızla nasıl özenle konuştuğunu, vücut hareketlerinin nasıl da değiştiğini gözlemledim.

Kafamdaki soruların cevabını da eve döndüğümde okuduğum kitapta buldum. Bilimsel ya da değil, doğru ya da gerçek, bir açıklama yüzümü gülümsetti.

Paulo Coelho’nun Brida isimli kitabı...Brida, ruhani anlamda oldukca farklı ve kendini geliştirmiş bir kadın olan Wicca ile sohbet etmektedir. Wicca der ki “İnsanlar reankarnasyonu düşünürken çok zor bir soruyla karşı karşıya kalırlar:Eğer başlangıçta yeryüzünde o kadar az kişi, ve şimdi de bu kadar çok kişi varsa, bütün o yeni ruhlar nereden geldi?” Ve ardından cevabını verir, cevap basit:”Birtakım belirli reenkarnosyanlarda ikiye bölünürüz. Ruhlarımız tıpkı kristaller ve yıldızlar gibi, hücreler ve bitkiler gibi bölünür. Ruhumuz ikiye bölünür, o yeni ruhlar da ikiye bölünürler. Böylece birkaç kuşak içinde Yeryüzü’nün büyük bir bölümüne yayılmış oluruz. İşte ikiye bölündüğümüz gibi bazen kendimizi buluruz. Kendimizi bulma sürecine Aşk denir...Çünkü bir ruh bölündüğü zaman bir kadın bir de erkek parçaya bölünür. “

Aşık olduğumuz kişi ruh eşimizdir yani. Bizden bir parça taşımaktadır. O nedenledir ki belki de ruh,eşini gördüğü anda tanır, vücudu harekete geçirir, farklı kimyalar salgılatır...Biz de adına aşk deriz..Şanslı olanlarımız ruh eşlerini, karşılaştıkları birkaç saniye içerisinde yaydıkları sinyalleri önemseyerek, şans vererek, koşullar ne olursa olsun denemekten vazgeçmeyerek bulurlar. Kimileri ise şımarıklıkları ya da korkuları yüzünden kaybettikleri ruh eşlerini bulmak için bir sonraki reenkarnasyonlarını beklemeye mahkum olurlar....

İMGE ÖZBEK
YAZARA E-POSTA GÖNDER

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >