Chat ne menem bir şey..

Hem gazetelerden, hem de yaşamdan örneklerle, eşlerinin internet ortamında �ğdiç�keyfi yaptıklarını öğreniyor, bazen de bir chat�zede ile de karşılaşabiliyoruz.

�ocam beni aldatıyor� �arım beni aldatıyor�, �stelik de bekar gibi davranıyorlar�veya �akkı yenmiş mazlum eşi oynuyorlar� diyorlar� Birbirlerine telefon numaraları veriyor, sonra da konuşup, buluşuyorlarmış�

Temenni edilmez ama, bu tarz ilişkiler, kaçamaklar hep var ve var olmaya da maalesef ki devam da edecek�br>
Bu tarzı benimseyenler için, binbir kafadan yorumlar geliyor. Kimileri için, �nlar, hasta, müptezel, kendilerine güvenleri yok, mutsuzlar, başkalarının da mutsuz olmasını istiyor. Ara bozmak, yuva yıkmaktan zevk alıyorlar, mutlaka tedavi görmeleri lazım�diyorlar. �aş grubu farklı olan, ama daha ziyade �edavülden kalkmış�para misali, hiçbir özelliği ve güzelliği kalmamış, yapacak işi gücü olmayan, boş insanların, yalan, dolan, senaryolar içinde kendilerini, yaşlı oldukları halde, genç,hoş, farklı göstererek hayali, sanal ortamda zaman ve hayatlarını israf ediyorlar�tahminin de bulunanlar da var..

Her kafadan ses çıkıyor�Şurası gerçek ki, insanlar rahatsız�br>Hakikaten bu tutum ve davranışlar hiç yakışık değil....
Bence bu insanları, topluma kazandırmak lazım�

Nasıl mı?..., Mesela, İhtiyarlar yurduna, darülacezeye veya herhangi bir yardım kuruluşuna gönüllü olarak gidebilir, oradaki yaşlılara yardım edebilir, onların gönüllerini kazanıp, hayır dualarını alabilirler�Çocuk esirgeme yurtlarına gidebilir, Çocuklara sevmeyi ve sevilmeyi öğretebilir, birisinin gönlünü bile kazansalar, o huzur ve mutlulukla gece yataklarında huşu içinde, �bu gün Allah için ne yaptın�sorusuna bir nebze olsun örnek olabilirler.

Boş ve hoş olmayan işlerle,başkalarının canını yakarak,düzen bozarak,ayartarak,edep ve haysiyete uygun olmayan davranışlardan kaçınalım...

Birbirimizi sevelim, sayalım... Başkalarının haklarına tecavüz etmeyelim. Bugün ona, yarın sana... İnsanlar boş vakitlerinde zararlı olmak yerine, faydalı olmayı tercih ve teşvik etmelidirler.

Hikmet Suner