Öyle bir hayat yaşıyorum ki;
Cenneti de gördüm, cehennemi de.
Öyle bir aşk yaşadım ki;
Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de
Bazıları seyrederken hayatı en önden
Kendime bir sahne buldum, oynadım
Öyle bir rol vermişler ki
Okudum okudum, anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde
Hem kızdım hem güldüm halime
Sonra dedim ki: Söz ver kendine!
Denizleri seviyorsan dalgaları da seveceksin
Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin
Öyle bir hayat yaşadım ki son yolculukları erken tanıdım
Öyle çok değerliymiş ki zaman
Hep acele etmem bundandı
Anladım...
Ne güzel demiş Nietzche, denizleri seviyorsan dalgaları da seveceksin, sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin…
Biliyor muyuz gerçek sevgiyi acaba? Kaçımız sevgi dilenciliği veya sevgi arsızlığı yapmadan yaşayabiliyoruz? Kaçımız sevgi vampirlerine yenik düşmeden yaşayabiliyoruz?
Sevgi dolu olmak, hayata sevgi dolu gözlerle bakabilmek. Dalgalara rağmen, tökezleyip düşmelere rağmen, her şeye rağmen sevgi olabilmek, ışık olabilmek…
Evet sevgi verilmiyor, sevgi alınmıyor, sevgi olunuyor aslında. Kendiniz sevgi olduğunuzda alışveriş ortadan kalkıyor, sevgi dilencilikleri, onay bağımlılıkları sevgi vampirliği ortadan kalkıyor, koşulsuz sevmeyi ve koşulsuz sevilmeyi yaşıyorsunuz…
Peki gerçekte sevgi nasıl olunuyor ki? Sevgi öncelikle kendi içimizde başlıyor, sonra zihnimize, bakışlarımıza, davranışlarımıza her yere yayılıyor ve yayıldıkça çoğalıyor, bir de bakıyoruz ki içimizde saklı kalan o cevher sürekli gelişiyor, sürekli büyüyor.
Biz kendimizi ne kadar çok seversek, hayatta bizi o kadar çok seviyor ve bize o kadar cömert davranıyor. Kendinizi sevin, doğal ve içten olun, kendinize değer verin, sevginizi kirletmeyin, içinizdeki çocuğu incitmeyin, kimsenin de kirletmesine, o çocuğu incitmelerine izin vermeyin…
Cenneti de görerek, cehennemi de görerek yaşıyoruz bu hayatı. Sevgi olalım, ışık olalım, etrafımızdaki her şeyi aydınlatalım. Gördüğümüz her şeyden ders alarak kendi cennetimizi kendimiz yaratalım.
Şeyda Küçükel
seydakucukel@cosmoturk.com
ŞEYDA KÜÇÜKEL
YAZARA E-POSTA GÖNDER
DİĞER ADRESLER 
