Richard Bach
“Nefret ediyorum ondan, dayanamıyorum artık onun varlığına” diye hıçkıra hıçkıra ağlıyordu genç kadın. Belli ki çok öfkelenmiş ve çok kırılmıştı. Anlatmaya başladığında şikayetleri ve yakınmaları gözyaşlarının önüne geçmişti adeta.
“Ben bunları hak etmiyorum, bunu bana nasıl yapar” diyordu ve başlıyordu tekrar ağlamaya.
Sabırla dinliyordu, hikayenin sonundan emin bir şekilde, karşısındaki diğer kadın.
Bir ara sessizleşti, gözlerinin içine bakıp onay bekliyordu;
“Bu defa BİTTİ degil mi?” diyordu.
“Hayır BİTMEDİ” dedi gülümseyen gözlerle karşısındaki diğer kadın.
“Ama Ben Bittim, gerçekten sevmiyorum artık aksine nefret ediyorum, niye bana inanmıyorsunuz?” diyordu.
“Peki, bana ve kendine lütfen dürüst ol, bir yangın çıksa ve sevdiğin tüm insanlar bu yangının ortasında kalsa. Sadece bir kişi kurtarabilme şansın olsa, kimi kurtarırdın?” diye sordu karşısındaki kadın.
Biraz düşündü, sersemlemiş şekilde yüzüne baktı ve sonrasında gözyaşları ile kahkahaları birbirine karıştı. “İnanamıyorum ya nasıl yani” diye tekrarladı sürekli.
Mutlaka hepimizin böyle bir yanılgıya düştüğü anlar olmuştur. Bitti deriz, artık mümkün değil deriz, yüzünü bile görmek istemiyorum artık deriz, onun varlığını kabullenmekte zorlanırız. Oysaki bazen, o ince nüansı kaçırırız. Yürekten söylenmediğinde, yürek istemediğinde kolay kolay bitmez.
Aşkın var olduğu her ilişkide, her olayda mutlaka yoğun sancılar yaşanır. Tepkilerin çok olduğu ve tepkilerin çoğaldığı yerde Aşk bitmez, aksine daha şiddetli yaşanır. Bu yüzden dolayı, tepkisel olan ve artık bitti yazılı tüm sms mesajlarının arkasında aslında o gizli mesaj, “aşkım seni çok seviyorum ama ben haklıyım lütfen haklılığımı kabul et saklıdır”. Böyle durumlarda egomuza yenik düşer ve haklı çıkmak uğruna mutlu olmayı ıskalarız.
İlişkilerde en çok kavga çıkaran veya en çok tepkisel olan aslında en zayıf olan taraftır. Kim ilişkide en çok öfkelenir ve en çabuk barışır ise, o kişi ilişkide güç kaybeden kişidir.
Aşk, acının ve hazzın bir arada yaşandığı en yoğun duygudur. Aşk adamı hem uçurur, hem yerlerde süründürür. O kadar özel ve muhteşem bir duygudur ki; bu yüzden bedeli zannettiğimizden daha ağırdır.
Aşk insana, varolmanın hafifliğini yaşatır. Aşık insan doğanın tüm gücünü ve ihtişamını sanki üzerinde taşır. Aşk insana, gümüş kanatlı martıların ihtişamını, rengarenk kır çiçeklerinin ve kelebeklerin özgürlüğünü, rüzgara karşı koşan kısrakların asaletini, akan çağlayanların şeffaflığını, hayata karşı cesur olmayı, zamana karşı zafer kazanmayı yaşatır.
Tüm güzellikleri içinde barındıran Aşk bu sebepten bazen acıtır, bazen ağlatır, bazen yıpratır ve bazen de yorar. Emeği ve bedeli çok olduğundan aşktan kurtulmak, ona tutulmak kadar kolay değildir.
Ne güzel söylemiş Goethe; “Gerçek aşk ve mutluluk büyük çabaların kanatlarıdır”. diye.
Sevgililer gününüz kutlu olsun. Aşkla, sevgiyle ve sağlıcakla kalın.
Şeyda Küçükel
seydakucukel@cosmoturk.com
ŞEYDA KÜÇÜKEL
YAZARA E-POSTA GÖNDER