İhanetin sözlük karşılığı “hainlik” olarak geçiyor. Ama İhanet denilince aklımıza hemen Cinslerin birbirlerini bir başkasıyla aldatması geliyor.
Çeşit çeşit aldatma var. Gözle, beyinle, tenle, sözle, hareketle... Bunları daha da çoğaltabiliriz. Ancak özünde aldatılmak duygusu son derece aşağılayıcı ve incitici bir duygu.
İnandığınız, güvendiğiniz ve yazgınızı yazgısına bağladığınız bir kişinin günün birinde karşınıza çıkıp “Seni artık sevmiyorum, bir başkasına aşık oldum" demesi kolay kabullenilir bir şey değil.
Ama!...
Beterin beteri var.
Her gün “seni seviyorum”, “iyi ki varsın”, “sensiz hayatın hiçbir anlamı yok!...”sensiz yaşayamam” gibi sözlerle sizi sevdiğini ve sizsiz olamayacağını söyleyen birisinin günün birinde hayatında birisinin olduğunu öğrenmeniz daha da yıkıcı ve kırıcı olmaz mı?...
Bu sözleri size söyleyen o kişinin karşı tarafa da benzer söyler söylediğinden emin olabilirsiniz. Hatta fazladan “Karımla aramızda her şey bitti” “Onu artık sevmiyorum. Bunu kendiside biliyor” “pek yakında ayrılacağım” veya “ayrılmak istiyorum ama daha çocuklar küçük, onların etkilenmelerini istemiyorum” gibi sözleri de ilave edebiliriz.
Bu tür aldatmalarda aslında iki kadın da aldatılıyor.
Geçen gün bir kadınlar toplantısında böyle bir şok yaşamış olan bir hanım aynen şöyle dedi:
“Eşim gelip bana birisini sevdiğini dürüstçe söyleseydi çok kırılırdım ama, zaman içinde belki de onu bağışlardım. Çünkü. Aşk engel tanımayan bir şey. Herkesin başına umulmadık bir anda gelebilir. Oysa bana o kadını hiç sevmediğini, beğenmediğini, hatta benim tırnağım bile olamayacağını söyleyip, kurana el basıp ilişkisi olmadığını söyledikten sonra, gene o kadınla ilişkisini sürdürmesi. Bağışlanır gibi değil. Tüm sevgimi ve saygımı yitirdim. İçimde onarılmaz bir yara açtı. Ona verdiğim her şeye ve her güne acıyorum. “dedi.
Bende ona ”Aşkına bile sahip çıkma yürekliliğini gösteremeyen bu adamı iyi ki bırakmışsın”dedim.
Hanım;
“Evet bıraktım ve eşim o hiç beğenmediği, iğrenç, cahil, görgüsüz, senin tırnağın bile etmez dediği kadınla evlendi” dedi.
Hanım buna çok şaşırmıştı ama ben hiç şaşırmadım. Onu daha fazla incitmemek için bir şey ilave etmedim ama, bu tarz olaylara çok tanık oldum.
Neden erkekler karılarından daha niteliksiz bir kadına giderler?...
Neden karılarını, onların onda biri etmeyecek kadınlarla aldatırlar?
Neden evlerini barklarını böyle kadınlar için yıkarlar?
Bunun cevabını bir erkek verdi( adı bende saklı;)
“Çünkü düzeyli ve akıllı kadınlar evli erkeklerle birlikte olmazlar ve bu oyuna katılmazlar onun için” dedi.
Ne derece doğru bilinmez ama, bu bir erkek görüşü olduğu için yazıyorum.
Aldatılan hanımların yüreğine belki bir serinlik verir umuduyla.
Ayrıca doğru olma ihtimali de kuvvetli. Öyle olmasaydı bir süre sonra karısına ihanet eden erkekler “beni affet!...”diye kapıları aşındırır mıydı?.
Benden söylemesi, bu işe bir kez başlayan bunu tekrarlar. Siz siz olun bu oyuna gelmeyin.
Ne demişler “Bir kez aldatıldıysanız suç onun, iki kez aldatıldıysanız suç sizin”
“Acaba gene beni aldatır mı? Aldatıyor mu?” duygusunu yaşamaktansa, bu işi noktalayıp, hayatınıza yeni bir yön verin. Unutmayın “her bitiş bir başlangıçtır.
Ama ihanet yarası da en zor kapanan, hatta yıllar sonra zaman zaman kanayan bir yaradır.
İhanet
Hiçbir şey bunca diri
Bunca taze kalamaz...
Hiçbir yara
Yıllar sonra
Böylesine kanamaz.
Bin kere dönsen yetmez,
Bin tövbe para etmez,
İhanet acısı bu
Hafifler belki biraz,
Bunun acısı bitmez.
Tüm ihanetlerden uzak kalmanız dileğiyle...
Özcan Kandemir
o.kandemir@superonline.com
ÖZCAN KANDEMİR
YAZARA E-POSTA GÖNDER