>

KÖŞE YAZILARI | ÖZCAN KANDEMİR

Bazılarının Ölüsü, Pek Çok Kişinin Dirisinden Daha Etkilidir

"Hiçbir olumsuz, yazı, söz, resim onun yaptıklarını gölgeleyemez..." Özcan Kandemir’in yeni yazısı…
 
   
 
 
     

BAZILARININ ÖLÜSÜ, PEK ÇOK KİŞİNİN DİRİSİNDEN DAHA ETKİLİDİR

Günlerdir gündemde olan bir konu var. Tüm gazeteler, televizyonlar bu konuyu işliyor. Türkan Saylan’nın, hastalığı, yaşamının son günlerinde evinin aranması ve hiç hak etmediği halde, hakkında söylenen pek çok olumsuz söz ve buna verilen tepkiler… Çok az ölümlüye nasip olacak bir cenaze töreni ve inanılmaz bir sevgi seli… (buraya insanları ne belediyenin servisleri, ne partilerin seçim otobüsleri getirmedi. İnsanlar kendiliklerinden koşup geldiler)… Tüm olumsuz sözlere ve karalama kampanyalarına bir tokat gibi indi bu tören.

Hemen herkes Türkan Saylana yapılan haksızlıkların onu çok üzdüğünü ve yıprattığını yazdı.

Ben böyle düşünmüyorum.

Aksine, bu olaylar onun değerini artırdı ve yaptığı işlerin gündeme gelmesini sağlarken, onu gerçekten tanımayanların da tanımasına, sevmesine ve saygı duymasına neden oldu.

Türkan Saylan kuşkusuz hakkında yazılıp çizilen ve kendisiyle hiçbir alakası olmayan haberlere üzülmüştür ama, bu haberlerin çıkması sonucunda onu sahiplenen halk, emek verdiği öğrencileri, onların aileleri, doğru düzgün medya kuruluşları ve aklıselim sahibi herkes onun yanında yer aldı ve evi ziyaretçilerle dolup taştı.

Öyle bir ilgi gördü ki, kendisini savunmasına bile gerek kalmadı.

Bence Türkan Saylan yıllardır emek verdiği mücadele ettiği ve inandığı her şeyin taktirle karşılandığını gördü. Yaptığı işin iyi olduğundan kuşkusu elbette yoktu. Çünkü her kötülüğün cehaletten, eğitimsizlikten, bilgisizlikten kaynaklandığı biliyor ve bununla savaşıyordu. Ne mutlu ona ki, yaşarken insanların bunun önemini anladıklarını, taktir ettiklerini ve kendisini gönülden benimseyip destekledikleri gördü. Bu hakkında çıkan olumsuz haberlerin üzüntüsünü kat be kat aşan bir durum değil midir?

Yıllar önce kendisiyle “Başarı Kadınlar” la ilgili bir söyleşi için görüştüğümde ( o zaman Lepra Hastanesi’nin Başhekimiydi) politikaya girmeyi düşünüp düşünmediğini sormuştum. Cevabı “Politikayı hiç düşünmüyorum.Politika insanı öğüten bir şey. Yapmak istediklerimi başka yollardan gerçekleştireceğim. Bu ülkenin en önemli sorunu eğitim, özellikle kızların eğitimli olması çok gerekli “ demişti. Daha sonra bu dileğini gerçekleştirdi ve bugün 38 bin genç kızın burslu okumasını sağlayarak devletin yapması gereken bir işi üstlenmiş bir kişi olarak tarihe geçecektir.

Hiçbir olumsuz , yazı, söz, resim onun yaptıklarını gölgeleyemez. Birazcık vicdanı olan hiç kimse kendi hayatı söz konusu iken, kendi canının derdine düşmek yerine başkalarının hayatını kurtarmak için son nefesine kadar çalışan böyle bir insanın yaptıklarını görmezlikten gelemez.

Yazılanların içinde beni en çok sinirlendiren Türkan Saylan’nın dini inançlarının olmadığı konusuydu, annesinin sonradan Müslüman olmasının bile suç gibi gösterilmesiydi.
Türkan Saylan kendisini bir din hocası olarak tanıtmadı ki, bu konuda yargılanabilsin.

Önemli olan adil davranmak, insanlara yararlı olmak ve inandığı yolda yılmadan yürümek değil midir?. İnanç tanrı ve kul arasındaki bir olaydır. Bunun ne olduğuna biz karar veremeyiz . Bence Türkan Saylan eğitime yaptığı katkılarla onlarca cami yaptıran insanlardan daha büyük sevap işlemiştir.

“Her şerde bir hayır vardır” sözü bu olayla bir kez daha doğruluğunu kanıtladı.

Bu olaylar Türkan Saylan ve ekibinin yaptığı işleri gölgelemesi, engellemesi bir yana, daha hızlı bir biçimde yol almalarını sağladı. Derneğe bağışlar arttı, sanatçılar bir biri ardına destek konserleri vermek istediklerini açıkladılar, binlerce öğrenci Türkan Saylan için gözyaşı döktü ve bu işi yürüteceklerine dair söz verdiler…buna hangi güç engel olabilir?. Bugünün genç öğrencileri yarının doktorları, avukatları, öğretmenleri, sanatçıları değil mi? Bunların yetiştirdikleri çocuklar eğitimsiz kalabilir mi? Elbette hayır!...

Bazıları sadece yaşar ve günü gelince ölür…kırkı çıkınca da unutulur.Türkan Saylan gibiler ise, yaptıkları iyilikler güzellikler ve başarılarıyla yıllarca sevgiyle, saygıyla anılacaktır.

Onun Kardelenleri Türkiye’nin her yerinde açmaya devam edecek ve Türkan Saylan’nın ölüsü bile, yıllar boyunca pek çok diriden daha etkili olmaya devam edecektir.

Ülkemizde pek çok eğitimli kadın var. Saylan bunlara örnek olmalı. Bildikleri inandıkları konularda daha cesur davranmalarını sağlamalı.

Kadını gelişmemiş toplumlar geri kalmaya mahkumdur. Biz böyle bir mahkumiyeti hak etmiyoruz. Cehaletle savaşmak için ve eğitime katkıda bulunmak için herkes elinden geleni yapmalı. Korkmadan çekinmeden bu konu için savaşmalı. Doğru yapılan her işin arkasında geniş bir halk topluluğu olduğunu bu olayla bir kez daha gördük…demek ki, yalnız değiliz…

Tekrar buluşuncaya kadar sevgiyle kalın …

Özcan Kandemir
o.kandemir@superonline.com


ÖZCAN KANDEMİR
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>