H. Bader Arslan'ın 2013 yılında yazdığı yazı
2008 sonunda başlayan küresel kriz döneminde ekonomik gündemin hep üst sıralarında yer alan ülke kredi notları, son aylarda Türkiye’nin ülke notunun artırılıp-artırılmayacağı tartışmaları ile daha da yakından izlenir hale geldi.
Bu konuda zihinlerdeki soru işaretlerini gidermek ve kredi notlarına daha yakından bakabilmenizi kolaylaştırmak için başlangıç düzeyinde kısa bir özet yapmak istedim.
Buyurun başlayalım, bir sorup bir cevaplayalım…
1-Kredi notu nedir?
Kredi notu, bir borçlunun borcunu geri ödeyebilme kapasitesini, ya da başka bir açıdan borcunu geri ödeyememe riskini gösterir. Borçlu bir devlet de olabilir, şirket de.
2-Kredi notu ne işe yarar?
Kredi piyasası gerek borca konu olan meblağ açısından gerekse de içindeki oyuncular açısından çok büyük bir piyasa. Binlerce bankanın, şirketin, yerel yönetimin ve devletin içinde bulunduğu bu piyasada tarafların birbirini tanıması, tanısa bile borcunu geri ödeyeme riskini bilmesi çok zor. İşte bu nedenle sermaye sahiplerinin, kredi verecekleri borçluları daha yakından tanıyabilmesi için kredi derecelendirme şirketleri bu şirketlere, yerel yönetimlere ya da devletlere not veriyor.
Kredi notunun yüksek olması, borçlunun güvenilir olduğunu, borcun tahsilinde sorun yaşanma riskinin düşük olduğunu gösterir. Not düştükçe borçlu riskli hale gelir. Bu nedenle yüksek notlu borçluların daha düşük faizle, düşük notluların ise daha yüksek faizle borçlanması beklenir. Ancak, uygulamada buna aksi örnekler bulmak mümkün; özellikle de son yıllarda…
3-Kaç kredi derecelendirme şirketi var?
Üç şirket herkesin malumu: Moody’s, S&P ve Fitch. Bunların yanında JCR (Japonya), Dagong (Çin), Dominion (Kanada), Egan-Jones (ABD) gibi şirketler de var.
4-Görünüm nedir?
Notun yanısıra bir de “görünüm” denen ara bir gösterge olduğunu da hatırlatmak isterim. Görünüm pozitif, durağan ya da negatif olabilir. Görünümün ne olduğu bir sonraki notun ne olacağı konusunda bir ipucu verir. Görünümün pozitif olması notun artırılabileceği, negatif olması ise düşürülebileceği şeklinde yorumlanabilir. Ancak bunu bir vaat olarak görmemek gerekir. Görünüm pozitif olsa da notta indirim yapılabilir.
5-Farklı şirketler aynı ülkeye neden farklı notlar verebiliyor?
Bu sık görülen bir sonuç. Çünkü her şirketin farklı değerleme kriterleri ve her kriterin de farklı ağırlığı var. Ayrıca, her şirketin ilgili borçluyu değerlendirdiği zaman aralıkları da bu farka neden olabiliyor.
Uygulamada bir borçlunun sadece notlarının değil, not kategorilerinin bile farklılaştığı olabiliyor. Bu durumun özellikle ülke notlarında ciddi sorunlara neden olabildiğini görüyoruz.Fransa, Avusturya, Türkiye, İrlanda, Fas, Romanya gibi örneklerin bir şirket tarafından yatırım yapılabilir, diğeri tarafından yatırım yapılamaz düzeyde sınıflandırıldığı olabiliyor.
6-Şirketlerin kredi notu sınıflaması ne?
Aslına bakarsanız her şirketin farklı bir sınıflaması var. Ama hemen hepsindeki ortak özellik notların üç kategoride toparlanması: yatırım yapılabilir düzey, yatırım yapılamaz (yüksek riskli) düzey ve batık düzey. Batığı da yatırım yapılamaz kategorisinde değerlendirmek mümkün. Bu arada, batık için zaman zaman “çöp” dendiğini de duyarız.
Şirketler bu üç kategoriyi de kendi aralarında sınıflandırıyor ve her muhatap için bir not veriyor. Genellikle gördüğümüz sınıflamada en iyi notlar A harfiyle başlıyor ve D harfi ile bitiyor.
Üç büyük şirketin de en yüksek notu üç A. Moodys bunu Aaa, S&P ve Fitch ise AAA olarak gösteriyor. Tabloda göreceğiniz gibi Moody’s sınıflamasında ilk harf büyük sonrakiler küçük harf ve rakam şeklinde ifade ediliyor. S&P ve Fitch ise notlarında rakam değil, harfler ve +,- işaret kullanıyor.
Moody’s için yatırım yapılabilir düzeydeki en düşük not Baa3, S&P ve Fitch için ise BBB-. Bunun altındaki notlar yatırım yapılamaz düzeye iniyor.
Kaynak: T24
Kredi Notlarını Anlama Kılavuzu
Kredi notu nedir, ne işe yarar; kaç kredi derecelendirme şirketi var, görünüm nedir?
“Teknoloji Çağı Asıl Şimdi Başlıyor”
“Unutkanlık ne zaman hastalık?”
“Özlediğim şimdi çok uzaklarda ”
“En Sık Rastlanan Cinsel Takıntılar ”
“Dişlerinizi Yemeklerden Yarım Saat Sonra Fırçalayın”
“Ekran Bağımlılığı Cildi Yaşlandırıyor”
“Yanmış Ya Da Aşırı Kızarmış Ekmeğe Dikkat”
“Yeni Sezonda DERİMOD “Asi ve Şık””
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32