Kotor Körfezi’nde neredeyse çıt yok, öyle bir sessizlik. Dağlar ve gök mavisiyle buluşan dupduru bir su bizi bizden aldı… (Nilhan Fidan)
Kültür şokuna girdiğimiz günün sonrasında Kotor bize ilaç gibi geldi. Kotor’da önce Eski Şehir (Old Town) içinde dolaştık. Surlar içinde güzel bir restoran bulup Türkiye’ye göre yarı fiyatına güzel de bir yemek yedik, biraz nefes aldık, kendimize geldik.
Önceki günlere göre bugün ekstra sıcaktı, gördüğümüz her çeşmede elimizi kolumuzu yıkayıp serinlemeye çalıştık. Hesabı ödeyecekken fark ettik ki arkadaşımın cüzdanı çantasında yok. Az da olsa telaşlanıp “acaba?” desek de öyle hırsızlık yaşanacak bir ortamda kalmadığımız için “önce bir arabaya bakalım” dedik. Gerçekten de cüzdan arabada vitesin yanında kalmış; biz de derin bir oh çektik.
Old Town’dan çıktıktan sonra arabayla Kotor körfezini gezmeye başladık ki asıl güzel manzaralar buradaydı. Ben ilk gelişimde zaten buraya hayran kalmıştım. Neredeyse çıt yok, öyle bir sessizlik ve dağlar ve gök mavisiyle buluşan dupduru bir su.
Boka Kotorska diye geçen bu körfezde dağlar arasında deniz öyle kıvrım kıvrım bir hal almış ki deniz göl gibi durgun sakin ve dağların denize yansımaları doyumsuz güzellikte.
Ben geçen gelişimde sabah saatleri gezdiğim için biliyorum, çok güzel fotoğraflar yakalamıştım. Bu sefer, biz akşamüstü dörtten sonra geldiğimiz için ışık ters tarafta kaldı ve fotoğraflar o kadar etkileyici olmadı ama fiyort halini alan körfezde gezmek gerçekten çok güzeldi.
Kotor Körfezi’nde giderken dün Split’ten gelişte de kullandığımız feribotla Herceg Novi’den Tivat’a geçip Budva’ya döndük.
Akşam yemeğimizi Old Town içinde Juice Bar diye hem salatası hem lazanyasıyla kalbimizde taht kuran bir yerde yedik. Hemen ilerisindeki bahçe içindeki pub’dan gelen güzel müziklerle mest olduk. Odamıza dönünce eşyaları toparlayıp bavulumuzu yarın hemen çıkacak şekilde hazırladıktan sonra Dubrovnik’e yola çıkacak olmanın heyecanıyla uykuya daldık.
Daha sonra Dubrovnik’teki ev sahibemizin söylediği gibi Karadağ doğası güzel bir ülke ama henüz turizmde biraz daha yapılacak şey var gibi gözüküyor. Karadağ’ın bir iyi yanı, Hırvatistan’daki gibi Kuna değil Euro kullanıyor olmalarıydı. Yaz kalabalığında Budva pek zarif bir tatil sunmadığı için yabancı turist için en iyi tercih olmadığını düşündük. Bir daha buralara yolumuz düşerse Kotor’u gezecek, hatta Kotor’da konaklayacak şekilde bir ayarlama yapabiliriz. Hatta özellikle Sveti Stefan’ın tadilatından sonra gelirsek en azından oraya inip gezme ve yanındaki plaja geçme şansımız olabilir. Nilhan Fidan