>

KÖŞE YAZILARI | NİLHAN FİDAN

Avcı Memeliler

"Av konusunda sınır tanımayan memeli türü..." Nilhan Fidan`ın yeni yazısı...
 
   
 
 
     

Çeşitli coğrafyalarda farklı cinsleri bulunmakla birlikte dünya çapındaki tüm avcı memeliler ilginç karakterleri, karmaşık beyin hücreleri ve anlaşılması güç düşünce sistemleri ile uzun yıllardır bilim dünyasının ilgi alanlarından biri olmuştur. Vücut ölçüleri, konuştukları dil, tenlerinin/saçlarının ve gözlerinin renkleri ne olursa olsun bu memeli türünün avı konusunda azmi sınır tanımamaktadır. Diğer bir deyişle, avcı bir memelinin avına yaklaşmak, daha da önemlisi onu elde etmek için yapmayacağı şey yoktur.

Avcı memesizlere oranla avcı memelilerin çok daha sabırlı, çok daha sinsi ve içten pazarlıklı olduklarını söylemek yanlış olmaz. Bu türün en önemli özelliklerinden biri, avına giden her türlü yolu denemekten kaçınmamalarıdır. Türler arasında hemcinslerine bu kadar düşman davranabilen memeli neredeyse yok denecek kadar azdır.

Avları söz konusu olduğunda aile bireyleri, en yakın dostları ve arkadaşlarını, tüm doğru bildiklerini ve ahlaki değerleri hiçe sayabilecek bu avcı türü, avını elde etmek için değişik yollar denese de izlediği aşamalar hemen hemen aynıdır. Sevgili okurlarımız, uzun araştırmalar ve bilimsel çalışmalarımızın sonunda bu konuda edindiğimiz çeşitli gözlemlere bu yazımızda yer veriyor olacağız. Lütfen dikkatle okuyunuz.

1. Ava çıkma kararı

Bir avcı memelinin ava çıkma kararı vermesi genellikle hormonel ve içgüdüsel isteklerle desteklenmektedir. Bu karar, kimi zaman yaşanılan bazı olaylara tepki olarak kimi zaman da sırf pisliğine bir anda ya da sürece yayılmış olarak ortaya çıkabilir. Her ne durumda olursa olsun bir avcı memelinin bu kararı alması demek avı için tehlike çanlarının çaldığı anlamına da gelmektedir.

2. Avını seçme

Avcı memelinin av seçimi konusunda iştahı durumdan duruma ve memelinin damak zevkine göre değişebilmektedir. Bazen normalde yüzünü çevirip gideceği avlarla da ilgilenebilirken bazen en has av etlerinden ziyafet çekse yine de keyfi yerine gelmez. Lafın kısası, dengesiz yapısı av seçimi aşamasında da avcı memelimizin peşini bırakmaz.

3. Ava odaklanma

Av seçildikten sonra yapılacak en önemli şey, tüm odağının avın olmasını sağlamaktır – ki zaten herhangi bir avcı memeli için avının tek gayesi ve odak noktası haline gelmesi an meselesidir.

Avcı memeli bu dönemde avı hakkında bilgi toplamaya özen gösterir. Avın geçmişi, yakın çevresi, onu avına yaklaştırabilecek herhangi bir unsur onun bu araştırmasının en önemli parçasıdır. Araştırma dönemi bittiğinde bir avcı memeli avına yaklaşmak için ihtiyaç duyduğu her türlü bilgiye ulaşmış, avıyla arasındaki her türlü bağlantıyı kurmuştur. Geriye son bir adım kalır: Avın zayıf anını kollama.

4. Avın zayıf anını kollama

Her avcı memeli bu zayıf anı kollamak için beklemeyebilir. Özellikle ateşi başına vurmuş sabırsız avcılar için ava çıkmanın zamanı yoktur haliyle. Onlar için, “av nerede kiminle olursa olsun ulaşılabilir ve elde edilebilir”.

Üstelik kendine güveni yüksek ve elde etmeye alışmış avcılar elde edemeyecekleri hiçbir av olmadığına inanırlar. Bunda gerçek payı da vardır elbette; her insanın zaafları ve zayıflıkları vardır. Yine de küçük de olsa bir şanssızlığa fırsat bırakmamak isteyen planlı avcılar ise o zayıf anı beklemeyi tercih edebilirler.

Büyük olasılıkla avın ihtiyaç alanlarının kollandığı bir önceki araştırma safhasında bu zayıf an da belli olmuştur. Her avcı memelinin avının ilişkisini ve birlikte olduğu memeliyi, ilişkilerinin iniş-çıkışları ile çıkmazlarını sürekli gözetlemesi boşuna değil elbet.

Bu zayıf an ne olabilir… Avın fiziksel ya da manevi anlamda zayıf düştüğü, onu ele geçirmeye yetecek bir çapkın bakışa muhtaç kaldığı bir zaman belki. Ya da onu şaşırtacak, çıldırtacak, duygularını harekete geçirecek, kendine yaklaştıracak, doyuracak, yardımına muhtaç olduğu izlenimi verecek her hangi talihsiz bir zaman…

Ve saldırı…

Nasıl kıyasıya bir saldırı olduğunu anlatmaya gerek yok şüphesiz. Avcı memeli ilk saldırıda amacına ulaşamamışsa bile kolay kolay vazgeçmez. Avın yanında bir başka memeli olsa da tırnaklarını sivriltir dişlerini biler ve tacizlerini sürdürür. Sonunda da çalışmalarının karşılığını alıp avını afiyetle yer. Bu hep böyledir, daha sonra av buna çok pişman olsa da olmasa da…


NİLHAN FİDAN
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>