Her bahar, her yaz, her güz, her kış aşk istiyoruz. Birilerinin bize bizim kadar yakın olmasını istiyoruz. Kalabalıklardan uzaklaşıp bi O'na kalmak istiyoruz.
Arıyoruz, tarıyoruz, soruyoruz, soruşturuyoruz, bakıyoruz, görüyoruz da doğru kişileri bi türlü bulamıyoruz. Kuru kalabalıktan sıkılıp O'nunla doldurmak istiyoruz da O nerede bilmiyoruz.
Birinin elini sımsıkı tutup, etrafını umursamayan insanlardan olmak istiyoruz da sesimizi duyan yok. Onu kendinize çekip "benimsin" diye fısıldamanın hayalini kuruyoruz da hayallerdeki o beyaz atlı prens yok.
Sessiz sessiz derin derin nefes alan, uykusunda bile güzel olan birini istiyoruz da uyanıkken güzelini bulamadık daha. Hata yapıp bizi üzmekten ölesiye korksun istiyoruz "hatasız kul olmaz" sözüyle karşımıza geçiyorsunuz.
Sabrını sınamak istiyoruz deneme kabinleri önünde, "bu nasıl olmuş?" sorusunu sorduğumuzda "sen ne giysen güzel olur" diyip hiç sıkılmamış gibi yapan bi adam hayal ediyoruz aslında.
Sahilde koşu yarışı yapıp yarışın sonunda kollarına atlamak istiyoruz o adamın. Tutacak adam yok.
Bir sürü insanın içinde bizi hayranlıkla seyreden bi adam istiyoruz. "Yanımdasın diye mutluyum" hissi yaşatacak. Gözünün önünden kaybolduğunda endişeye kapılacak.
Sınırları olmayan araya mesafe girememiş aşklar istiyoruz. Dokunduğunda tepeden tırnağa titremeni sağlayan, gözlerinin içine baktığında senden başka bir şey göremediğin, sarıldığında bedenini değil de içini ısıtan bi adam istiyoruz.
Dudaklarından ismin döküldüğünde yüzünde bi gülümseme oluştursun, gözün ondan başkasını görmesin istiyoruz. Bi sesini duymak, bi yüzünü görmek için dağları delmesini değil de işini gücünü 1 saatlik kenara atmasını istiyoruz.
Uzakta olsa bile bişeyler yapsın da bizi hatırlasın, kendini hep hatırlatsın diye bekliyoruz. Olmayanı arıyor, olmayanı istiyoruz.
Bir devin kollarında küçücük kalmayı arzu ediyoruz, aşk istiyoruz da haber alamıyoruz. :)
MERVE ARIK
YAZARA E-POSTA GÖNDER