Sevgilimize veya kendimize duyduğumuz güven eksikliğinden mi, O'nu başkalarına kaptırma korkusundan mı yoksa tamamen farklı bir sebepten mi hissedilir kıskançlık? Çoğu zaman kendine bile itiraf edilemeyen, karşımızdakine göstermekden hep kaçındığımız çünkü kimilerinin kendine güvensizlikle eşdeğer tuttuğu ve insanı rahatsız eden,hatta ilişkiyi çoğu zaman saçmasapan boyutlara getiren ve bozan bu duygu, aslında ince düşünüldüğünde kucaklayıp, kabullenip içimizde birköşe nazikce yerleştirmemiz gereken bir duygu olabilir...
Neden mi? Sevgi, bedenini ve ruhunu başkasıyla paylaşmak istemek değilmidir? Kıskançlıkda sevdiği insanı başkasıyla paylaşmak istememe duygusu... Ozaman kıskançlık sevginin doğal sonucu olmazmı bu durumda, "bedenini ve ruhunu paylaştığı" insanı bunları başkasıylada paylaşıyor görmeyi kim normal karşılayarak bunun sonucunda ortaya çıkan kıskançlık duygusunu reddedebilir?
Decrates in dediği gibi kıskançlık, sahip olduklarını koruma isteğinden kaynaklanan bir tür korkuysa, bu nefret edilmesi değil saygıyla önünde eğilinmesi gereken bir duygu yapmaz mı kıskançlığı... Kim "başkasıyla paylaşmak istemeyecek kadar sevme" duygusu önünde saygıyla eğilmez? Onu inkar etmek yada saklamak hem ikiyüzlülük hem kendine ve karşındakine saygısızlık olmazmı..
Öbür taraftan "saygı duyulacak" bu duygunun nasıl bazen bukadar yıkıcı olabildiğini düşündüğümde aklıma ilk gelen kelime "bencillik" oldu.. Kendi bencilliğimizi sevgiden duyulan kıskançlığın arkasına saklamak ve "seven insan kıskanır" maskesiyle gizlemek istediğimizde sanırım dünyanın en yıkıcı duygusu olabiliyor işte kıskançlık... "o BENİM" diye sevmek yerine "ben ONUNUM" diye sevmek belkide gerçek sevgi...işte böyle sevdiğinde, tabiki karşındakide böyle dürüstce sevilmeye değerse eğer(!), kıskançlığını alır, sarıp sarmalar, göğsüne yerleştirir ve sevgiyle kucaklarsın...
İmge Özbek Reyhan
imgeozbek@gmail.com
İMGE ÖZBEK
YAZARA E-POSTA GÖNDER