Ihlamur Yolu’nda Topağacı’na doğru çıkan caddenin sağ tarafındaki küçük mağaza daha ilk bakışta yanındakilerden hemen ayrılıyor. Barok tarzda dekore edilen vitriniyle 1700’lü yılların Fransa’sını anımsatan Marie Antoinette Chocolat buranın yeni sakinlerinden. Tamamen yerli üretim çikolata yapan markanın sahibi Ruken Demirer oyuncu Rojda Demirer’in ablası. Fransa’nın dünyaca ünlü kraliçesi Marie Antoinette’e ve yaşadığı döneme duyduğu hayranlıktan ötürü bu konsepti seçmiş. Bir yıl öncesine kadar devam ettirdiği oyunculuk kariyerine son verip hayalindeki çikolataları üretmeye başlamış.
“Geçtiğimiz yaz Antalya’da kaldığım otelin ahşap boyama kursuna katılmıştım. Orada yaptığım kutuların üzerine yine ahşaptan melekler yapıp yapıştırıyordum. Kutular o kadar güzel görünüyorlardı ki içlerine neyin yakışabileceğini düşündüm. Cevabım çikolata oldu” diyor.
Marie Antoinette Chocolat çikolatalarının kuvertürleri Belçika’dan geliyor. Başta Ekvador olmak üzere Venezuela, Kosta Rika, Peru ve Afrika gibi tropikal yağmur kuşaklarında yetişen Thebroma Caco ağacından toplanan kakao çekirdekleri Belçika’da öğütülüp yüzde yüz kakaoyağıyla konçlanıyor. Elde edilen kuvertürler eritilerek Demirer’in Paris’ten getirttiği özel aroma ve süslerle şekillendiriliyor. Ortaya çilekli, karamelli, ahududulu ve fındıklı çeşitler çıkıyor. Hiçbir katkı ve koruyucu maddenin bulunmadığı çikolataların en özeli Fruit de la Passion. Aşk meyvesi ve çikolatanın bir arada sunulduğu bu çeşit oldukça rağbet görüyormuş. Ama yapımı 16 saat süren Marie Antoinette şeklindeki çikolatalar da mutlaka görülmeli. Bu çikolatalar mağaza koşullarında sadece üç hafta dayanabiliyor.
Demirer çikolatalarını özel olarak kitap şeklinde tasarlanan ahşap kutularda satışa sunuyor. En özel modeller açık mavi renkli ve altın varaklı olanlar. Yapımları 15 gün süren kutularda Marie Antoinette döneminden esinlenerek hazırlanmış.
Ruken Demirer bir sonraki durağının Paris ve Viyana olacağını söylüyor. Çikolatalarına çok güveniyor. Çünkü günlük üretim yapıyor. Üretim ve süsleme mağazanın üst katındaki küçük atölyede gerçekleşiyor. Sadece iki kişinin sığabileceği büyüklükteki atölyede her gün yüzlerce çikolata alt kattaki showroom’a servis ediliyor.
Emel Alır ve Nihan Buruk’un dekore ettiği Marie Antoinette Chocolat’da çikolataların sergilendiği dolaplar da özel üretim. Onları birer mücevher gibi sunmak isteyen Demirer, çikolataların üzeri camla kaplı çekmecelerin içinde çok daha şık durduklarını söylüyor. Tıpkı bir mücevher gibi…
GÜLAY KOÇ
YAZARA E-POSTA GÖNDER