Kadınlar hakkında yıllardır pek çok şey söylenir. Kuşkusuz aralarında kulağa hem bu kadar çekici hem de korkutucu gelen tek kelimedir “şeytan” kelimesi. Peki bu bi haksızlık mıdır?
Bizler yani kadınlar, gerçekten “yoldan çıkaran” “kötülüğe sürükleyen” miyiz?
Nereden gelir kadına yakıştırılan “şeytan” benzetmesi? Erkekler arasında neden kadının aldığı sıfat “şeytan”dır? Şüphesiz bunun en önemli sebebi kadınların sahip olduğu kusursuz zeka ve tüm dünyayı ele geçirebilecek kadar güçlü olan etkileyicilikleridir.
Peki ya siz gerçek “şeytan kadın”ı tanıyormusunuz? Evet! Bir şeytan kadın var!
Çoğunuz henüz onu tanımıyorsunuz.Bu dünyaya bizden çok önce gelmiş bi kadın o. Tüm kadınların sahip olduğu o gizli güzelliğin,cazibenin,şehvetin anası… Her ne kadar şeytan olsada, ben onunla tanıştığımda onu çok sevmiştim. Bu şeytan kadın, aynı zamanda dünya tarihindeki ilk feminist olma özelliğinide taşıyor. Sözü uzatmadan sizi onunla tanıştırıyorum karşınızda ; Lilith
“Ben eğilemem senin buyruklarına! Buysa dilediğin benden giderim tüm bedenimle ateş yollarına!”
Bir yahudi mitine göre, kadın ve erkeğin oluşumu bildiğimizden biraz daha farklı. Tanrı, cennete öncelikle topraktan yarattığı Adem ve Lilith’i yollar. Adem, Lilith’den kendine bağlı olmasını ve buyruklarını yerine getirmesini ister. Ancak Lilith, ikisininde topraktan yaratıldığını ve eşit olduklarını söyler. Ve işte “cazibenin simgesi” Lilith’in hikayesi burda başlar..
Bu haksızlığa dayanamayan Lilith sahip olduğu her şeyi rededer ve cenneti terkeder. Cinler kralı Şamael (şeytan) ile ilişkiye girip, onun çocuklarını doğurur. Bu sırada Adem, Tanrı’dan Lilith’i geri ister. Tanrı 3 meleğini görevlendirir; eğer Lilith geri dönmezse her gün yüz çocuğunu öldüreceğini söylemelerini söyler. Ancak Lilith dönmez…
“Aldığın her çocuğum için, ben götüreceğim sevgili kullarının canlarından!”
Tanrı dediğini yapar… Lilith yaşadığı acıyla, bundan sonra, tüm yeni doğum yapmış kadınların ve bebeklerin baş düşmanı olduğunu söyler. O günden itibaren tüm loğusaları ve yeni doğmuş bebekleri öldürmeye yemin eder. Erkek çocuklarının doğduktan sonraki ilk 20 günde, kız çocuklarının ise 8 günde canını alacaktır. Sadece omuzunda 3 meleğin ismi ya da şekli bulunanlara dokunmayacaktır. Bu sırada Tanrı, Adem için onun kaburgalarından Havva’yı yaratmıştır. Havva, Adem’in bir parçası olduğu için ona itaat etmektedir.
Günümüzde hala devam eden bebeklere kırmızı kurdele ve nazar boncuğu takma geleneğininde Lilith’den korunmak için yapıldığı söylenir. Yahudilerde hala loğusa kadın gece tek başına bırakılmaz, bebek kıyafetleri yada bezleri çamaşır iplerine asılmaz. Bunun sebebide; Lilith’in evin içinde yeni doğmuş bebek bulunduğunu anlamasından korkmalarıdır.
Aslında Lilith hakkında söylenen daha bir çok mit vardır. Lilith’in adı “şeytanı kıskandıran kadın” ve “fahişeler anası” olarakta bilinir. Tevrat’ta ise “dişi şeytan” olarak anılır Lilith. Lilith erkekleri baştan çıkarır, kadınların aklına girerek eşitlik için savaşmalarını öğütler. İşte böyledir Lilith’in hikayesi.. Tarihin ilk feministi ve dişi şeytanıdır o. Tabi tarihte benzerlerine rastlamakta mümkündür. Lamatşu’da aynı Lilith gibi hamileleri ve bebekleri hedef alan hastalıklar yaratmıştır. Ancak yinede bu konudaki en önemli mit karakterinin Lilith olduğu kesindir. İşte Lilith.. Yüzyıllardır süre gelen şeytan kadın! Kadınların sahip olduğu cazibenin ve güzelliğin anası! Yoldan çıkarıcı, baş döndürücü bir kadın… Umarım Lilith ile tanıştığınıza memnun olmuşsunuzdur. Eee, biraz tanıdık gelmedi mi sizede? :) Unutmamak lazım ki hepimiz Lilith’den parçalar taşıyoruz. İyi ve ya kötü… Güzel veya çirkin… Ve beyler, siz siz olun, bir kadını asla sinirlendirmeyin… Unutmayın, Lilith’in öldürücü okları heran üzerinize yönelebilir! :)
http://twitter.com/gokcekurtoglu
GÖKÇE KURTOĞLU
YAZARA E-POSTA GÖNDER