İki Tek Atsak Ya!

Seeeeelamlaaar efendiiim,

Öncelikle hatamın son derece farkında olduğumu belirteyim. Haftada bir defa yazarken artık neredeyse ayda bir defa yazıyorum suçluyum, biliyorum, affedin! Şimdi diyeceksiniz ki bu kız neden artık az yazıyor? Eeee yine sizin için! Tabi ki! Az yazıyorum çünkü artık gezme-tozma işlerime müthiş bir gaz vermiş durumdayım. Ha kendime mi geziyorum? Hayır, size geziyorum! Valla ya, bak şimdi…

Oldum olası gereksiz insanlarla dolu, herkesin birbirini götürme telaşında olduğunu, çalışanların ukalıkta sınır tanımadığı ve haliyle bizde sinir bırakmadığı mekanları sevmedim! Zaten son 1 yılda “Türkçe 80ler-90lar pop çalıyoruz, ay tüm sektör burada haydi gelin ayool” tarzı provokelere kapılarak gittiğim Taksim ve civarındaki tüm kulüplerden de son derece mutsuz döndüm.

Yine bir gece herkesin “aaaayy kopuyoruz yaa” twitlerini okurken, daha önce iş sebebiyle bir organizasyonda tanışmış olduğum, e tabi ki haliyle bir süre de aynı ortamda çalışmış bulunduğum dünyalar tatlısı, çatlak ve bir o kadar da kıvırcık Damla’nın sonradan yeni gece takıntımı oluşturacak olan twitini gördüm!

Damla yepyeni bir yerden bahsediyordu; Tektekçi Shot Bar!
Evvvet, ben de tam sizin gibi düşündüm işte! Müthiş bir isim değil mi? Gittiğinizde eminim “mekanla daha iyi örtüşen bir isim olamazdı!” diyeceksiniz. Konsept aslında “iş-okul çıkışı ayak üstü iki tek atma” formülüne dayanıyor. Ama geldiğinde de iki tek atmakla yetinemiyorsun!
Tektekçi’deki ilk gecemde her yerden çıkan tanıdık yüzlerden ötürü hiç de yabancılık çekmedim! Damla’nın yanı sıra yine aynı organizasyonda tanıştığım birçok kişi de meğerse Tektekçi’nin babası, halası, teyzesi, amcasıymış! – Tektekçi henüz bir bebek, kocaman ailenin en küçük bireyi :) ” -
Size uzuuuun uzunn mekanı anlatmayacağım, gidin görün işiniz ne!?
Ama Tektekçi’ye gittiğinizde siz de kendinizi aileden hissedin diye sizi ailenin diğer fertleriyle tanıştırmaya karar verdim.

Berti ile başlayalım. Tektekçi’nin fikir babası o aslında. Kendi işleriyle uğraşmaktan vakit buldukça Tektekçi üzerine fikirler yürütüyor ve sonunda amacına ulaşıyor :)
Efendiiiiim. “Tektekçi Spor”un defansında iki eski futbolcu olan Erman ve Emre var. Futbolcu dediğime bakmayın organizasyonların da aranan golcüleri kendileri! Erman’ı tanımak pek zor değil zaten çok gülen bir adam da değil. Özellikle kendisini organizasyonlarda davetiye dağıtırken görmenizi hiç istemem! :) Yok tabi ki şaka bir yana, kendisi “konuşunca açılan” türden biri. E yani, cool diyelim.
Emre ise depoların Fatih’i! :)
Damlaaaaaaaaaaaaaaaaaa. O bir kıvırcık. Bana kalırsa Tektekçi’nin reklam yüzü :) Genelde çılgın, mutlu, meşgul veeee kıvırcık. Kendisini telefonundan ayrı pek görmezsiniz. Ha Berti ile de taaaaa okuldan beri arkadaşlar. Tektekçi’nin annesi o! Hani gittiniz Tektekçi’ye derdiniz, sıkıntınız var; anlatın Damla’ya rahatlayın! Valla bak!
Essssraaaa. İlk günden beri Tektekçi ailesine dahil Esra da. Havalı ve tatlı bir barmaid!:)
Ayrıca “yangında ilk kurtarılacaklar” listesine de adının yazılmasını bekliyorum inatla!
Birkan; dövmeli ve barmen. Daha fazlasını söyleyerek Tektekçi’nin single bayan müşteri sayısını arttırmayayım :)
Burçay, haftanın 3 günü mekanda. Yakalayana helal olsun!:) Gastronomi okuyor, çooook güzel alkollü pastalar ve jöleler yapıyor üstelik! Her eve bir Burçay lazım!
Alper de hayatın rüzgarına kapılıp Siyaset Bilimi okurken kendini birden Turizm Otelcilik bölümünde bulmuş bir adam. Tektekçi bazen “Alper’in çalıştığı mekan” olarak da anılabiliyor!:)
Erge, kafiyeden anlayacağınız üzere Alper’in ablası. Servis yaparken bile dans ediyor! Kimya bölümü öğrencisi de olduğu için kendisine “ev yapımı doping” enjekte ettiği konuşuluyor!
Burcu’yu tanımak zor değil. Hep gülüyor, dans ediyor. Cimcime gibi bir şey yahu!
Erda ve Ozan, Tektekçi’yi sanat merkezi haline çevirme planlarına Tektekçi’de çalışıp aileye girerek başlamışlar! Kendileri Sanat Tarihi bölümü öğrencileri. Ozan daha bir sıcak, daha konuşkan. Erda genelde daha “kendi halinde” olmayı seviyor. İyi polis-kötü polis diyorum onlara :) Arkadaşları Hülya ve Sezen’i de ekibe dahil etmeyi başarıp kötü emellerini gerçekleştirmeye bir adım daha yaklaştılar! :)
Havada uçan ama içindeki shotlar asla dökülmeyen bir tepsi görürseniz bilin ki Bensu oralarda!
Ruşen de Gastronomi öğrencisi. “Hızlı servis” kod adı :)
Hülya okuyan, meraklı, bilgili bir kız. Etrafı izliyor, üstelik Erda ve Ozan gibi o da Sanat Tarihi öğrencisi!:)
İnci aslında yönetmen yardımcısıyken koşulların da etkisiyle fotoğrafçılık yönünü ortaya çıkarıyor. Berti’nin de ortağı olduğu event marketing şirketinde fotoğrafçı olarak kendini buluyor.
Mürsel ve Samet; yeniler ama pek çabuk adapte oldular efendim. Hatta onlara “adaptasyonel ikili” diyelim.
Bülent; Bulaşıkların korkulu rüyası! Üstelik ekip dansının en önemli elemanı!
Ece’ye gelirsek :) Aslında Damla’nın ev arkadaşı e, doğal olarak da Damla bu işe girdiği ilk günden beri o da bu işte! :) Mekanda kendisine sık sık rastlayabilirsiniz. “Fahri Tektekçi” nişanını taşıyor.

İşte böyle Tektekçi ailesi…
Benim sayamadığım kadar çok shot çeşidi var burada! Hepsinin de birbirinden ilginç isimleri var! Ben söylemeyeyim, siz deneyin, içtikçe de bana teşekkür edin!!!:) Unutmayın, mekan İstiklal Caddesi’nde Tomtom Sokak’ta, pazar günleri kapalı. Diğer günler de ise saat 22.00’den sonra birden hareketleniyor. Hem açık hem kapalı mekan olmasıyla sigara tiryakilerinin de gönlünü kazanıveriyor.

Burada sık sık tanınan yüzlere rastlamak mümkün. İsim vermiyorum ama müdavimlerini öğrenince buraya bir kez daha bayılacaksınız!:)
Tektekçi’de ki anlarını ölümsüzleştirmek isteyenler için cuma ve cumartesi günleri mekanda hazır fotoğrafçı bile var artık.
Haa yaniiii aranızda fanım falan varsaaaaaaaaa haftanın iki günüüüü imza dağıtıyorum ben de hahayt. :) Şaka bi yana henüz (!) imza dağıtmasam da haftanın 2 günü iki tek tek atmak için Tektekçi’deyim ben de.
Uzun lafın kısası; haydi, gidin deneyin, sonra da bana yazın :) Herkese de selam söyleyin! :)

Twitter; @tektekci