>

KÖŞE YAZILARI | GAMZE ERKUL

Bir Pazar Sabahı Ve Sonrası…

Belki de yepyeni bir hayata kimbilir… (Gamze Erkul)
 
   
 
 
     

Yepyeni bir haftaya belki de yepyeni bir başlangıç için atılan ilk adım. Belki de yepyeni bir hayata kimbilir…

Hepimizin dönüm noktası dediğimiz hayatımızda derin izler bırakan,ya da bırakır diye beklediğimiz ama aslında tam aksine bizi üzmek yerine ruhumuzun derinliklerine güzel duygular eken durumlar vardır.Kötünün içindeki iyi gibi.Biraz çelişkili ve garip göründüğünün farkındayım anlatmak istediğimin ama bazen kelimelerle ifade edilemez durumlar vardır,sadece hissetmek yeterlidir çoğu zaman,hissetmek ve derin bir nefesle hayata dönmek yeterlidir.Tıpkı eski sevgilinizi bir Pazar günü sevgilisiyle elele görmek gibi,tesadüf gibi,ya da görmezden gelineni artık görmelisin der gibi,kocaman bir işaret gibi.O an ruhunuzun sıkışıp,kalbinizin acıdığını hissetsenizde,ya da bunun böyle olması gerektiğini söyleyen zihninize kulak verip ikna olsanız da,aradan geçen birkaç an,o zaman dilimi çok şeyi değiştirir.Zaman gerçekten bir paradoks.Bazen bir ilaç,bazen geçmek bilmez mutsuzlukların besin kaynağı,bazen de bir anda ‘hey noluyor sana’ diye silkeleyen ve bir anda insana boyut atlattıran bir dost….Bu Pazar dostumdun ey zaman.Ne zamandır gerçekten içime serpilen suydun,umuttun ve aşktın.Her ne kadar tarifi hala mümkün olmasa da,yazmaya çalıştıklarımla,beynimi yalayan düşünceler ve içimdeki duygular tam uyum sağlayamasa da, hayat ve zaman kavramları,kader ve gerçeklik anlayışı, mutsuzluğu seçmekle,mutlu olana yönelme isteği sürekli değişse de beynimde, sanırım keşfetmeyi seviyorum hala,küçük bir kız çocuğu gibi seviyorum her an değişip,geliştiğimi görmeyi.Patlayan balonum için ağlamaktansa yanıma yaklaşan tonton teyzenin elime sıkıştırdığı o şeker tanesi gibi seviyorum anı,belki de barışıyorumdur tesadüf denen olguyla ve o anla.Beni olgunlaştıran ve aslında istediğimi sandığım şeyi istemediğimi bana gösteren o küçük ama anlamlı anları seviyorum.Dahası büyümeyi seviyorum,kendime biçtiğim kalıpları o sihirli makasla parçalara ayırmayı seviyorum.Zihnimdeki tablolara onlarca tondaki renklerle resim yapmayı seviyorum,üstüm başım rengarenk,tırnaklarımın içine kadar boyaya batmayı seviyorum,kocaman kahkahalar atmayı,sahilde bağıra çağıra şarkı söylemeyi seviyorum,mis gibi deniz kokusunu,bir bahar akşamı güneşin batışını ve sevdiklerimle içtiğim o kırmızı şarabı,aşkı seviyorum,aşık olduğumda karşımdaki adama sana aşığım diyebilme ihtimalimi de seviyorum tabi :) bazen sıkı sıkı tuttuğum şeylerin kaymasını da seviyorum galiba,tıpkı bu Pazar yaptığım gibi…En önemlisi baharı seviyorum kara kışların ardından içimi ısıtan güneşi seviyorum.Güzel günler göreceğiz,güneşli günler diyen Edip amcayı seviyorum…

Sanırım ben yaşamayı seviyorum,her anda büyümeyi ve içimdeki afacan kız çocuğunu büyütmeyi seviyorum,damarlarımda akan aşkı seviyorum ve onu başka bir kalbe yansıtmayı…Bu yazım da böyle oldu işte umutla,huzurla ve coşkuyla ve sanırım biraz daldan dala…


GAMZE ERKUL
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>