Bazen şu olur, Kaçmaya çalıştığın duygular yakalar seni gidip geri döndüğün ada ‘dan ..O an yaşadığın şey anıya dönüşür ve çok güzeldir ve aslında senin kalbinin içinde çok gerçektir çünkü.
Saklarsın onu en derinin de, Kirletince Hayalleri serbest bırakırsın hafiflersin..Düşünmezsin hiçbir şey .işte o an sakinleşirsin ...Sonra içindeki çocuk gelir aniden yine omzuna yaslanman için omzunu uzatır, gel bana sarıl der Veee
Sarılır sana sıkı sıkı ...
Ne yakalarsın ne yakalanırsın ada da . Oracıkta durursun böyle anlar olur bazen insanın hayatında ,kırıldımı hayaller ,Şaşakalırsın , Dona kalırsın işte o anlar ilerletir aslında seni .Sen dururken kararlar vermişsindir o anlarda bilmeden .
Bekletilen her durumun gerildiğini sanırken öyle olmadığını keşfedersin ..Serbest bırakırsın hayallerini. Sakladıklarını oracıkta ada da bırakır gidersin , geride kalanlar artık senin değildir .Kırılmış hayaller …
Atomun parçalanmasından çıkan enerji kadar kuvvetlidir hayaller, buz tutan kalplerde bile ,bilirsin kendi kalbinden.
Hissettiklerin bazen ne kadar ağır gelse de , hücrelerini yorsada ,bu sana bazen iyi gelmesede ,kalbinin içindeki buz dağlarını eritmeye yetmez . Yetmesi için senin kırman gerekir o buz dağını .İşte o anlarda durursun , Şaşakalırsın , Dona kalırsın ...Seni ilerleten de budur farkına varırsın ..düşünmeyi bıraktığın anlarda varırsın yolun sonuna , aslında başıdır sonuna gelmek bitirmek içindeki hayallerden sıyrılmak senin olmayan hayallerden...
Ehlileştirmeden hayallerini öylece serbest bırakırsın kırıldımı .
Gerilmeden, O zaman onlara uzaktan bakarsın ..Hayat bu dersin ...Kim bilebilir ki dersin ..Bilinmemelide zaten dersin , bırakırken serbest hayallerini, Kırdıkları yerleri sarmaya çalışmazsın , öylece bırakırsın , devam edersin yürürsün .
Hayallerini kırmadan sadece serbest bırakırsın .Beyaz sayfa için sadece bu gerekli olduğunu işte böyle şaşa kalınca anlıyorsun ,Şaşırdım , Sorular sordum , Dona kaldım ve bu ilerletti ...Karanlık ada’dan o çıkarttı , karartmamak için serbest bırakmak gerekliymiş hayalleri kırmadan…Kıranlara bırakmak gerekirmiş ….
Sorular kırarmış o hayaleri çatır çatır bunu görmek acıtıyormuş , Şaşırdın Dona kaldın ,Sorular sordun , Yoruldun ..İşte böyle anlarda anlıyorsun ..Saklanmak o ada da hayallerini kırıyor ….oysa serbest bırakmalı hayallerini uzaklaşmalı oradan.
Bembeyaz sayfa açıyorsun ...Hafifliyorsun ,hafifletiyorsun ,Ne güzel diyorsun .
Kimse kırmasın hayallerini ...
Hayat bu belli mi olur ,Belki bir gün sokulıur o hayaller yanına tutar ellerinden demenin faydası yokmuş. Bilmemek en güzeliymiş diyorsun işte öyle anlar olur bazen ...
Doğayla nasıl savaşılmaz ise , Hayaller de doğa gibiymiş onlarla savaşmamalıymış sorular sorarak kırmamalıymış …
Gökyüzüyle konuşmak , Rüzgarı dinlemek gibi birşey ,Serbest bırakmak hayalleri ...Hafiflemek dinlenmek tüm meditasyonlara bedelmiş dedim bugün ben …
Geçmişin, korkularını sarmamalıymış Hayallere ,Şaşa kalınca ,Dona kalınca anladım ...İlerledim…
Suçsuzsundur bazen günahında yoktur ama kirletilmiştir hayallerin bir kere kırılmıştır ,Gürlersin , Sızlanırsın , Feryat edersin , Alışık değilsindir ilkindir bu senin ...Şaşa kalmadan dona kalmadan bırakamazsın ,bırakmadan dinlenemezsin…
Değirmen gibi dönen, alaca yılan gibi kıvranan hücrelerin , Şaşa kalmadan , Dona kalmadan ...Ne yapıyorum ben demeden durduramazsın düşünmeyi ..Durdunmu hafiflersin ...beyaz sayfan vardır artık .Bembeyazdır ...Yeni tertemiz ve soru yazılmayacak bir sayfan vardır .Ne hayallerin vardır orada kirletilen ne sorular ….beyaz bembeyazdır …
Ne yazacağını bilmediğin bir sayfan vardır ...Bilmek de istemediğin sayfa ...İşte öyle anlarda ; Zamanın omzuna yaslanmak istersin, çok alışık olmadığın bir şeydir ama istersin o an gelince.
İçinden çıkamıyorsan , Şaşa kalıyorsun , Dona kalıyorsun sonra bir ses geliyor ve silkeliyor seni, karar veriyorsun ...
Çıkıyorsun , hayallerini serbest bırakarak oluyor bu ...VE sadece şunu diyorsun ;
Hayalleri serbest bırakmanın hafifliği...düşünmüyor,soru sormuyor olmanın huzuru ..bembeyaz bir sayfa...Ne güzel …
Hatırlamanın korkuları depreştirdiğini fark ediyorsun…
Gerçek değil sadece görüş , düşünce ,his , korkular geleceğe haksızlık etmek sanrım diyorsun ,geçmişteki başarısızlıkları bu hayallere sıvamamalısın diyorsun ...
Sonra içindeki çocuk sana sıkı sıkı sarılmış bir bankta , çalıların arasından yansıyan güneşe bakmanın tadını alıyorsun serbest bırakarak hayallerini .
Ada ya elveda derken ,Arkana bakmadan yürüyerek oluyor hayalleri serbest bırakmak , Arkada karanlık ada kaldı ,kırılan hayallerin ile ve cevapsız sorularla … ,Şimdi elde var beyaz bir sayfa :)
Ve şimdi ,
Beyaz sayfam ve ben varız sadece .
EBRU İNCEOĞLU
YAZARA E-POSTA GÖNDER