Her insanın hayatında bir ya da birden fazla başlangıç zamanı vardır. Bazen keskin, tarifsiz acıların neticesinde, bazen sadece kalpten geçtiği için derin bir nefes alınır ve her şeye kaldığı yerden devam etmek istemez insan ve belki de uzun zamandır kaçtığı ‘yeni bir başlangıç’ için gerekli kuvveti biriktirmeye başlar. Kimi zaman kimselere belli etmeden gizli gizli yaşadıklarını karanlık ve serin bir yerde muhafaza eder. Çünkü bilir ki kimseler onu anlamaz, kimseler onun yaşadıklarını tanımlayamaz. Özellikle bu devirde kimse kimseyi anlamaya ve algılamaya çalışmaz. Gün gelir karanlık ve serin yerde muhafaza edilenler üst üste birikmeye başlar, bulundukları yere sığmaz, taşar. İlla mutsuzlukların, acıların birikmesi falan da şart değil, bazen sadece kaldığın yerden devam etmek istemezsin hayata. Yeni başlangıçlar sadece yeni yıllarda, doğum günlerinde olmaz, karanlık ve serin yerlerde birikenlerin taşması ile de olur.
Benim hayatımda da bir süredir beklettiklerim, biriktirdiklerim, istediğim hayata ulaşmak için istiflediklerim duruyordu bir köşede. Sadece hayal ettiklerim bir yerde, hayal ettiklerime ulaşmak için gittiğim yol ve bulduğum çareler bir yerde ve zamanla yaşadıklarım sonucu hayat ve insanlar için verdiğim kararlar ayrı bir yerde beni bekliyordu. Sadece derin bir nefes alıp başlamak için yeniden.
Başlangıçlar çoğu zaman çoğu kişi tarafından zor adledilir. Ama beni tanıyanlar bilir ki ben başlangıçları çok severim. Tertemiz, yenilenmiş günler, berrak bir zihin, kullanılmaya başlamak için vücudun tam orta yerinde can atan bir enerji yumağı. Yeter ki doğru zaman, doğru kişiler ve doğru amaçlar için hedefe yönelik kullanılsınlar. İşte şimdi yeni bir başlangıç için tam zamanı.
Eylül yepyeni ve güzel bir ay, mevsim gereği zaman zaman sıcak olacak olsa da şehir bize Sonbahar yağmurlarını göstermeye başlayacak diye düşünüyorum. Yağmurların bedenimizi, zihnimizi ve yaşadıklarımızı arındıracağını düşünmek ise en güzeli. Yeni arkadaşlıklar, yeni ilişkiler, açılan okullar, dönülen işler, farklı girişimler… Hayat devam ediyor. Her anı yeni bir başlangıçla. Geçmişe takılmanın, günü ziyan etmenin hiçbir faydası yok.
Kendinizi dinleyin, hep aynı şeyleri konu alan kadın dergileri arasında kaybolun, yaşadıklarınıza ve çevrenize göz atın, istediğiniz yer, yaşadığınız hayat ile ilgili derin düşüncelere yol alın. Sonra alın kalemi kağıdı elinize, yapacaklarınızı, hedeflediklerinizi, yanınızda bu yolculukta kimler olacaksa, tertemiz bir hayat için ne istiyorsanız onu yazmaya başlayın. Büyük bir cesaret ve küçük adımlarla o istediğiniz kişi olun, umutsuzluğu arkanızda bırakın. Dilekleriniz ve hayattan beklentileriniz gerçekleştikçe küçük hediyeler kazanın hayattan. Bu yeri gelsin tasarım harikası olan kırmızı bir Moleskine olsun, yeri gelsin Boğaz manzarasına karşı içeceğiniz soğuk bir rose. Tek bildiğim hayatın sizden daha hevesli olduğu ve siz ona bir adım atıyorsanız onun size en az üç adımla geldiği.
Keyifli başlangıçlar…
Burcu MERİÇ
BURCU MERİÇ
YAZARA E-POSTA GÖNDER