>

KÖŞE YAZILARI | ASLISIN

Gözünü Seveyim Kişisel GelişME!

Sahte yüzler, sahte insanlar, sahte isimler, sahte hayatlar... (Aslı Temiz)
 
   
 
 
     

Sahte yüzler, sahte insanlar, sahte isimler, sahte hayatlar...
Gördüğümüz, konuştuğumuz herkes, savunma adı altında kendini saklama, gerçeğini göstermekten kaçınma gayreti içinde. Gerçek olanlara burun kıvırsalar da; içten içe özendiklerinden eminim, adım kadar hem de.

İnsanların çok farklı beklentileri, zevkleri, insan sevme kriterleri var. Bunların hepsine uyan bir insan olma ihtimali yok. Bir yere oynarken diğerini kaybetme olasılığı çok yüksek. Kimseyi memnun etme şansı yok bu çabanın, orta ve uzun vadede. Bir şeyler yaparak birisini seni sevmeye ikna etmek, imkansız. Çıkar ilişkisinden öte bir sonuç elde edilemez. Bu ilişkilerde, sevgi ve güven aramayın, yok. Olamaz da!

Ama yine de yalan söylemek, samimi olmaktan daha kolay geliyor. Sonu aldatmaca da olsa seçim bundan yana kullanılıyor. İnsanın en büyük kandırmacası, kendisini başka birisi olduğuna ikna etmesidir. Kendisine gözünü kapaması, duyduklarıyla, belleğinde kalanlarla tanımlamasıdır kendini. En büyük kötülüktür hayatta yaptığı. Evet, çünkü insan en büyük kötülüğü kendisine yapar ya da yapılmasına izin verir. Kendini tanımamaktan gelir bütün kandırmacalar. Kendini inandırdığı yalanları, başkalarına söylemekten neden kaçınsın ki bir insan?

Kendine yolculuk kavramı, klişeleştirilmiş, dillere pelesenk olmuş olsa da; becerememezlikten, gerçekten denememezlikten bu hali. Kendisini tanımaya çalıştığını söyleyen, yüzlerce kitap hatmeden, kurslara katılan, egzersizler yapan ama içine sindiremeyen ve okuduklarını özüne yerleştirmeyenlerin etrafta gezip, kafamızı karıştırmasından bu.

Kişisel gelişmek adına, çeşitli felsefeler, pratikler peşine düşen herkesten daha arızalı bir insan topluluğu var ki; zaten elimizle tutmadığımıza ve gözümüzle görmediğimize inanmakta zorluk çeken biz, onların kitabi cümlelerle uyguladıklarını ve huzuru bulduklarını söyleyip, ilk stres anında arıza yapmalarına tanık oldukça; kişiselden de gelişimden de tiksinir hale geliyoruz.

Olmamış armudun "ben oldum bak tadıma!" diye tezgahtan bağırması gibi geliyor ve bir iki ısırıktan sonra duyduklarımıza değil tadına baktıklarımıza inanıyoruz.

Bu güruh arasına girmektense; bavulu, bileti atar ya kafayı kırar gelişirim ya da odun geldim, odun giderim abi!


ASLISIN
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>