Halk arasında pastırma sıcakları olarak adlandırılan bu havalar, başta baş ağrısı olmak üzere pek çok hastalığa da davetiye çıkarıyor.
Havadaki basınç değişikliği baş ağrısını tetikliyor
Hava şartları, baş ağrısını ve migreni tetikleyen çevresel faktörden en önemlisi olarak öne çıkmaktadır. Basınç, ısı, nem ve rüzgar gibi tek bir hava özelliğinin ani değişimi veya bu özelliklerinden birkaçının birlikte ani değişimi ağrıyı başlatabilir. Hava basıncında ani düşme, bulutların kalınlaşması, nem artışı, ısıdaki değişimler ve rüzgarın şiddetlenmesi, diğer hava özelliklerinden daha çok migren ataklarını tetiklemekte ve var olan ağrıyı kötüleştirmektedir. Aksine yüksek hava basıncı ile birlikte olan kuru bir hava ve parlak güneş ışığı baş ağrısını yatıştırabilmektedir.
Rüzgara ve havasız ortamlara dikkat
Sıcak, ılık, çok kuru dağ ve çöl rüzgarları, ağız ve burun boşluğundaki ıslak yüzeyleri kurutup, hava yollarını uyardığı için baş ağrısına neden olabilmektedir. Atmosfere eklenen ozon, karbonmonoksit ve diğer kimyasal maddelerle de baş ağrısı daha şiddetli bir hal alır. Ilık ve sakin günlerde, kirlilikler havada toplanır ve hareketsiz bulutlarda asılı kalır. Kimyasal maddeler baş ağrısını direkt olarak tetikleyebilir veya karbonmonoksitin yaptığı gibi, kandaki oksijeni azaltarak dolaylı olarak baş ağrısına yol açabilir. Beynin düşük oksijen seviyesini hissetmesi ile kan desteğini devam ettirebilmek için kan damarlarında genişleme başlar. Bu genişleme ile beyinde basınç artar ve baş ağrısı oluşur.
Halk arasında ağrıyan eklemlerin, yağmurun gelişine işaret ettiğine inanılır. Aile büyüklerini dizlerini ovuşturup bir yandan da “Dizlerim ağrıyor kesin yağmur yağacak” derken gözlemlemek mümkündür ki bu durum aslında tıbbi bir gerçeği işaret etmektedir. Hava durumu, pek çok tıbbi sorunu tetikleyebilir, yakınmaları kötüleştirebilir hatta bazı hastalarda ölüm riskini bile artırabilir. Hava değişiklikleri astım, diyabet, kalp, artrit ve migren hastalarını etkileyebilmektedir.
Hayat temponuzu biraz yavaşlatın
Havadaki ani değişimlerin yanı sıra baş ağrısını tetikleyen başka önemli faktörler de bulunmaktadır. Modern hayatın temel bileşenleri haline gelen agresif kariyer planları, aşırı hırs, telaş ve günlük koşturmaca bunun bir boyutunu; alkol, nikotin ve kafein gibi maddelerin aşırı tüketimi de bir diğer boyutunu oluşturmaktadır. En yaygın sağlık problemlerinden biri olan baş ağrısı, kişilerin sosyal hayatlarını ve işlerini de ciddi anlamda etkilemektedir.
Baş ağrıları şu şekilde gruplandırılır:
• Gerilim tipi baş ağrısı: En yaygın tiptir ve esas olarak stres, yorgunluk, depresyon ve sıkıntılar nedeniyle oluşur.
• Sinüs baş ağrısı: Sinüs enfeksiyonları neden olur.
• Göze bağlı baş ağrısı: Uzun bir süre bir şeye odaklanma sonucu oluşur.
• Sekonder baş ağrısı: Başka bir hastalığa bağlı meydana gelir ( Örneğin tümörler)
• Nevralji: Sinirlerin irritasyonu ile olan baş ağrısı.
• Aşırı madde kullanımına bağlı baş ağrısı: Alkol, nikotin ve kahve sıklıkla ağrıya yol açar.
Ağrı kesicileri doktor kontrolünde kullanın
Baş ağrısından yakınan hastaların çoğu reçetesiz satılan ağrı kesicilere kolayca ulaşmakta ve doktora danışmaksızın kendi kendini tedavi etmektedir. Baş ağrıları önemsiz bir durum olarak algılanmamalıdır. Doktor kontrolünde alınmayan ilaçlar bir süre sonra etkisini tamamen kaybedecektir. Üstelik alınan ilaçlarla sürekli bastırılan baş ağrısının çok ciddi bir hastalığın ikaz bulgusu olabileceği de unutulmamalıdır.