Bir süre önce çıkardığınız altıncı kitabınız “Sarı Çiçeği Koklayan Kedi” ön satış dahil çok yoğun bir ilgiyle karşılaştı ve yeni baskıları da yapılıyor. Üzerine uzun konuşulacak birçok felsefik konuya dair bir kitaba bu denli ilginin olması sizi şaşırttı mı?

Açıkcası şaşırtmadı. Çünkü üzerine yazdığım şeyler hakkında bazen İnstagram hikayelerim ve Youtube derslerimde de konuşuyorum. Ne zaman bu konular üzerinde konuşsam çokça ilgi gördüğünden, bu kitabın da böylesine bir ilgi ile karşılanacağını biliyordum. Her şeyden önce bizi kendimize yakınlaştıran şeylere ihtiyacımız var. Özellikle son dönemde pandemiyle birlikte kendine yaklaşmak zorunda kaldı herkes. Bunun daha az acılı, daha derin bir yolunu hatırlamak, herkese şüphesiz iyi geliyor.

Yeni yılın ilk sürprizini “Yoga Sutralar Limited Edition” kitabıyla yaptınız. Bu kitap, içerisinde çok özel ve hiç basılmayacak bir kitabı da barındırıyor. Bu kitabı özel kılan nokta nedir?

Bu kitabı özel kılan birçok nokta var. Kitabı elinize aldığınızda bir çeşit oyuna dahil oluyorsunuz. Kitabın başında bu oyunun kurallarını anlatıyorum. Oyunun bir parçası olarak bu kitap elden ele dolaşacak. İşin güzel yanlarından biri de, kitabı okumuş herkesi bir noktada bir birine temas ettirecek. Okuyucular içine kendilerinden de bir şey yazarak kitabın bir parçası haline dönüşecekler. Gerisi sürpriz olsun :)



YogaKioo toplam sekiz şubesiyle Türkiye’nin en büyük yoga stüdyosu konumunda yer alıyor fakat bununla da yetinmeyip 250’nin üzerinde konaklama kapasitesi bulunan, 63 dönüm üzerine kurulmakta olan Kioo Retreat Center için de çalışmalar hızla devam etmekte. Burası tamamlandığında yogaya gönül verenler nelerle karşılaşacak?

Burası tamamlandığında büyüleyici bir ortam ve dingin bir enerji ile 24 saat süren pratiklerin olduğu, Türkiye’de yoganın kalbinin atacağı bir alan ortaya çıkacak. Kioo Retreat Center’da sürekli yaşayan yogiler ile pratik haftanın 7 günü 24 saat sürecek. Dileyenler istedikleri zaman gelip pratiklere katılarak kısa süre de olsa bu ruhu deneyimleyebilecekler. Uzun soluklu eğitimler, inzivalar ve çok çeşitli kamplar olacak. Pratiğini ilerletmek, attığı adımları derinleştirmek isteyen ya da bazen sadece “olmak” isteyen herkes için kapılarını aralayacak…

Yogaya tamamen uzak biri YogaKioo’ya ilk geldiği zaman nelerle karşılaşıyor?

Önce mutlu insanlarla ve dingin bir ortamla karşılaşıyor! Genelde ilk kez gelenlerden bir süre sonra duyduğumuz şey şu oluyor “Sanki bu kapıdan içeri girince başka bir dünyaya ışınlanıyorum.” Tabii ortamın böyle olmasını sağlayan şey pratik! Pratik ile otomatik davranışlarımızdan kurtularak farkındalıklı davranışlar sergiliyoruz. Yeni gelenleri pratiğe yavaş yavaş başlatıyoruz. Önce birkaç hafta kadar başlangıç derslerine ardından nefes çalışmalarına başlıyorlar. Sonrası zaten su gibi akıyor.

Türkiye’nin ve KKTC’nin tek basılı yoga dergisi olan YogaKioo Dergi’nin de genel yayın yönetmenliğini üstleniyorsunuz. Yazılı gazete ve dergilerin okunma sayılarının dramatik şekilde düştüğü günümüz dijital çağında YogaKioo Dergi’nin sırrı nedir?

Biz YogaKioo Dergi’yi ilk çıkarmaya karar verdiğimizde tanıdığımız bütün dergiciler “Şu dönemde büyük hata” şeklinde bir ifadeyle bizi vazgeçirmeye çalıştılar. Haklıydılar da çünkü dediğiniz gibi okuma sayılarında dramatik şekilde bir düşüş söz konusuydu. Lakin biz daha önce Türkiye’de hiç mevcut olmayan bir formatla çıkış yapacağımızdan; insanın sadece bedensel değil, zihinsel ve ruhsal olarak da kendini görmesine, dönüştürmesine ilham olacak bilgiler ve pratikler paylaşacak olmamızdan dolayı yapacağımız şeye çok güvenerek çıktık. Her şeyden önce başarılı olmasaydı bile, Türkiye’de yoganın bir dergisi olmalıydı! Türkiye’de bir yoga dergisi olması ve bunun için çaba gösteren insanların enerjisi bile hem yogayı hem de yoga yapan kişileri destekleyecekti. Bu yüzden kaybedebileceklerimize değil, yoga yapan yapmayan herkese neler katabileceğimize odaklandık. YogaKioo Dergi binlerce abonesi ve her geçen gün daha da artan tirajıyla şu anda Türkiye’nin en çok okunan dergilerden biri. Çünkü içeriğini tiraj kaygısıyla hazırlanmayan, “Bu dönemde bu bilgilerin hatırlanması ve bu pratiklerin yapılması gerekli” düşüncesiyle, sunulması gerekeni sunan bir dergi.

YogaKioo Dergi, 8. sayısında yeni bir yılın ruhuna yakışır şekilde bambaşka bir yüzle okurlarını karşıladı. Bize bu değişiklikten bahsedebilir misiniz?

2021 yılı hava dönemi. Bu yılda değişim, içimizdeki orijinalliğin dışa vurumu gibi konular ön planda çalışıyor. Bunları gerçekleştirmek varoluşumuza değer katarken, bunlara duyarsız kalma da bizi gölgede bırakabilir. Bu sebeple biz de bu yılın gelişiyle YogaKioo Dergi’yi başka bir yüze büründürdük. Yeni bir tasarım ve yeni birkaç konsept ekledik.

İlk bölümünü Eylül 2019’da yayınlamaya başladığınız Unicorn’un Gözüyle podcast seriniz 2020 yılında sizi zirveye taşıdı ve kendi kategorisinde en çok dinlenen podcast oldu. “Hayata bambaşka bir gözle bakma fırsatı” sunduğunuz podcast serisinden kısaca bahsedebilir misiniz?

Unicorn’un Gözüyle podcastinin amacı hayata farklı bir gözden bakmak. Unicorn dediğimizde, gerçekte olmadığı için sürekli istediğimiz şekillerde bir hayvan resmediyoruz. Kimi renkli saçlı, kimi renkli boynuzlu çiziyor… Yani kalıpları esnetebiliyoruz. Bu sefer o yarattığımız Unicorn’un Gözüyle bakıyoruz; kalıpları esnemiş hatta ortadan kalkmış. Böylelikle daha önce belki de hiç fark etmediğimiz kalıplarımızla, yönlerimizle, davranışlarımızla muhattap olmaya başlıyoruz. Böylelikle Unicorn’un Gözüyle hepimize derin bir nefes alacak alan açıyor…

Podcast seriniz 2021 yılında dinleyicisine ne gibi sürprizler sunacak?

Şu an sezon arasındayız. Şubat ayının sonuna doğru sezon arası bitecek ve ondan sonra özellikle 2021’de bizleri zorlayabilecek konular üzerinde hem düşünmeye, hem de harekete geçmeye yarar sağlayacak konularla geri geleceğim.

2021 yılında yoganın Türkiye ve dünyadaki durumuna dair neler öngörüyorsunuz?

Pandemiden dolayı yoga stüdyoları onar onar kapandı. Şu anda varlığını sürdürebilen çok az yoga stüdyosu mevcut. Stüdyolara dönüş pandemi sonrasında büyük bir hızla olacağı kesin. Buradaki asıl önemli soru “Pandemi ne zaman bitecek?” 2021 yılında geçen sene başlayan “Online Yoga” duyulan talep daha da artacak. Çünkü herkes hem online ders vermeye alıştı hem de almaya. Çok da iyi oldu! Çünkü herkesin evinin yakınında bir stüdyo ya da hoca yok nede olsa. Online Yoga’nın bu kadar artışıyla yoga yapan kişi sayısı da çığ gibi büyüyor. Düşünsenize sadece benimle Youtube’ta online ders yapan 200 bine yakın insan var. Muazzam bir rakam değil mi? Bu yıl bu daha da artacak çünkü 2020’de Covid ile başlayan “Kendime değer vermeliyim” algısı herkesin hayatında yer etti. Etmeliydi de. Kendimize değer vermedikten sonra bu hayatta neyin değeri olabilir ki? Dünyada da yoga çok büyük bir yükselişte. Özellikle pandemi sürecinde herkesin faydalarını gördüğü yoganın aslında ne büyük bir yaşam kılavuzu olduğunu fark etti. Bize hizmet eden böylesine değerli bir sistem varken neden kullanmayalım ki?

2021 yılında okurlarınızla buluşturacağınız kitaplar arasında neler bulunuyor?

Birkaç tane yeni kitabım 2021’de geliyor. Şu an için hedeflediğim 4 ama sayısında değişiklik olabilir :) Söylemekten mutluluk duyacağım ilki; hayvanlar ile olan ilişkimizi anlatan bir kitabım geliyor. Bu kitapta hangi hayvanın hangi elementi çalıştırdığını ve hangi niteliklerimizi desteklediğini anlatıyorum. İkinci olaraksa çakralar üzerine muhteşem bir kaynak geliyor. Bunlar 2021 yılında ilk çıkacak kitaplarım. Ardından 2 sürpriz kitabım daha gelecek :)