Geçtiğimiz aylarda “Yeniden Başlamak” filminin çekimleri başlamıştı. Set nasıl geçti?
Çok huzurlu ve hatta mutlu bir setti. Tüm ekip birbiriyle uyum içindeydi. Seçilen mekânların da enerjisi çok güzeldi. Yönetmenimiz Kemal Yıldız ile yapımcımız ve senaristimiz Eşref Ziya Beylerin pozitifliği ve çalışkanlığı bütün setin enerjisini iyi yönde etkiledi. Eşref Bey aynı zamanda başrol oyuncumuz olduğu için kendisi de her gün setteydi. Sete katkısı olan herkesin çok mutlu bir şekilde evlerine döndüğüne eminim. Birbirimize o kadar çok alışmıştık ki “Film değil de dizi çekiyor olsaydık.” dedik.
Filmin konusunu ve karakteriniz Çiğdem’i biraz anlatır mısınız?
Film daha öncesi olan ve hatta daha sonrası da olacak olan karakterin hayatının ortasından bir kesit. Bir trafik kazası geçiren ana karakterin, bu kazadan sonra hayatının tamamıyla değişmesini konu alıyor ama filmin sonundaki sürpriz, insanın ağzını şaşkınlıktan açık bırakacak nitelikte. Benim oynadığım Çiğdem karakteri bir gazeteci. Ana olaya bağlanması da mesleğinden kaynaklanıyor. Filmde aslında kimsenin ortak bir noktası yok ama sözü geçen kazadan dolayı herkesin hayatı aydınlanıyor. Çiğdem de aynı şekilde kararlı, ısrarcı ve tuttuğunu koparan tutumuyla birçok olayın gizeminin çözülmesinde yardımcı oluyor.
Hayatta zorluklar yaşadığınızda yeniden ayağa kalkmak için neler yapıyorsunuz?
Önceden zorluklar yaşadığım da “Neden benim başıma geldi?” diye üzülürdüm açıkçası ama şimdi “Bundan ne ders çıkarmam gerekiyor?” ve “Bunu en hasarsız nasıl aşabilirim?” düşüncelerine odaklanıyorum. Dolayısıyla zorluklar çok hasar bırakmıyor bende, çok içselleştirmiyorum. Çok uzun yürüyüşler hem kafamı toparlamamı hem de gerçeğe odaklanmamı sağlıyor. Her ne olursa olsun psikolojimi pozitifte tutmak benim için en önemlisi; bütün zorluklar gelir geçer.
Sevgi, aşk ve tutkunun hayatınızdaki yeri nedir?
Sevgi, aşk; hayatımda gerçekten çok önemli bir yerde. Sevgiyle besleniyorum. Bir şekilde sevgi kendimizi geliştirmemizi de sağlıyor sevdiklerimize yetebilmemiz için. Bunun dışında sevgi bizi yumuşatıyor ve insan kalmamızı sağlıyor. İnsanın yaşam enerjisinin sevgiden geldiğine inanıyorum.
Aşk için bir şehir seçseniz, bu neresi olurdu? Neden?
Aşk için kesinlikle İstanbul’u seçerim. Doğası, tarihi, güzelliği, enerjisi ya da hüznüyle her bir duygu ayrı bir semt; aynı aşk gibi. Bir de adına içinde aşk barındıran çokça şiir, roman yazılmış, bu daha da romantikleştiriyor şehri.
Size iyi geldiğine inandığınız nesne ya da sözler var mı?
Bana en iyi evim geliyor sanırım. Yengeç burcu olduğum için evimde olmak bana şefkat veriyor diyebilirim.
Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?
Gerçekten spor ve yürüyüşle boş vaktimi doldurabilirim. Önceden çok kitap okurdum, onun yerini şu an tarih bilgisi veren Youtube kanalları aldı. Böyle bir dönemdeyim. Çok zevk alıyorum; anlatılanları kafamda canlandırmak bana kendimi bir filmin, masalın içinde hissettiriyor. Gerçekten çok kıymetli bilgiler olduğu için de vaktimi boşa harcamış hissetmiyorum. Aksi benim için kayıp çünkü.
Yeni projeleriniz olacak mı?
Yeni projeler okuyorum. Hatta şu anda da okumam gereken bir proje var. Açıkçası çok içime sinen ve değen bir şeyler yapmak istiyorum, çünkü geriye dönüp baktığımda mesleğimde her açıdan tatmin oldum. Artık hırslı biri değilim, çalışmak olsun diye çalışmak istemiyorum. Heyecan ve gurur duymak istiyorum yapacağım işlerle.
MAG