Öyle olaylar yaşarız ki, bazen çok incindiğimizi, çok kırıldığımızı düşünürüz. Birileri sizi incitmeye kalkar, bilinçli veya bilinçsiz canınızı yakarlar. Kendinizle baş başa kaldığınızda, kendinizle yüzleştiğinizde tüm yaşanan bu olumsuzlukların hepsinin bir öğreti olduğunu fark edersiniz.
Tüm incinmeler birer öğretidir. Farkındalıklarınız arttığında, ne kadar da abartmışım, dersiniz. İçinizi kırgınlık yerine müthiş bir huzur kaplar. Her şey biz insanlar için demeye başlarsınız ve affetmenin özgürleştirici gücünü yakalarsınız.
“Her ŞER’de bir HAYIR vardır” diye boşuna dememişler.
Doğumdan ölüme kadar olan sürecin her saniyesi bir öğretidir aslında. Ama öğretilerin bir kısmı hata yaparak elde edilmektedir. Tüm hatalar biz insanlar için mevcut. Deneyimden daha güçlü bir öğretmen yoktur, ama mutlak suretle öğrenme isteği olmalı, gelişim ve değişim isteği olmalı.
Öğrenme isteği olmadıkça, deneyimden bir şey elde edilemez. Yaşam her birimize sunulmuş bir armağan, bu armağanı ziyan etmek veya bir hazineye dönüştürmek sadece bizim elimizde.
Hayat cesurları sever, hayat risk alanları sever. Hayata dört elle sarılın, risk almaktan korkmayın, cesaretinizi asla ve asla kaybetmeyin. “Cesaretimi kaybetmiyorum, çünkü vazgeçilen her yanlış bir girişim ve ileri doğru atılmış bir adımdır” der Thomas Edison.
Olaylar ve insanlar üstünüze geldiğinde korkmayın, farkındalıklarınızı arttırın. İnsan olduğunuzu hatırlayarak korkularınızı göğüsleyin. Öğrenmeye, gelişime ve değişime açık olun, mükemmel olmaya çalışmayın. Yanlış yapma hakkından vazgeçmeyin, vazgeçerseniz yeni şeyler öğrenme ve gelişme olanağını kaybedersiniz…
Bernard Shaw; “Hiç düş kırıklığına uğramayanlar, hiç umut beslememiş olanlardır” diyor. Haksız mı?
Sevgiyle Kalın.
Şeyda Küçükel
seydakucukel@cosmoturk.com
ŞEYDA KÜÇÜKEL
YAZARA E-POSTA GÖNDER