Lüks yerine zarafet aramak
Saygı istemek yerine değerli olabilmek
Zengin olmak yerine kimseye muhtaç olmamak
Sıkı çalışmak, sessizce düşünmek
Dürüst, samimi ve içten olmak
Yıldızları, kuşları, kelebekleri ve bilgeleri açık kalple dinlemek.
İŞTE BENİM GERÇEK SENFONİM
William Ellery Channing
Her insan sahip olduğu varlıkları ve unvanları dışında, konuşup düşünen, gülen ağlayan bir BENE sahip değil midir?
Kendimizi mutlu etmek, kendimizi beslemek için illa ki büyük şeylere ihtiyacımız yoktur. Her şeyin hazzı sahip olunana kadar değil midir? O çok istediğimiz arabayı veya başka bir şeyi elde edene kadar müthiş bir enerji hissederiz. Sahip olduğumuzda bir süreliğine keyfini yaşarız ve ne olur da bir anda sıradanlaşır o istediğimiz şey?
Çocukların oyuncaklarına verdiği değer ile bizim sahip olduklarımıza verdiğimiz değer arasında hiçbir fark yoktur aslında. Senin araban ne kadar kıymetli ise, bir çocuk için sahip olduğu oyuncak araba da aynı oranda kıymetlidir.
Peki, bu durumda hayattan keyif alabilmek için çok fazla şeye ihtiyacımız var mıdır? Sonu var mı bu isteklerimizin? Soyut veya somut sahip olduklarımızla yetinmeyip, şükretmesini bilmeden yaşar isek, nasıl ilerleyebiliriz ki? Hangi enerji ile geleceğe gidebiliriz? “Az ile yetinmeyen çoğu bulamaz” diye boşuna dememiş atalarımız.
Gerçek zenginlik çok şeye sahip olmak değil, az şeye ihtiyaç duymaktır. Biz ufak şeylerden keyif alabiliyor muyuz? Lüks içinde yaşayanlara bakmak yerine, erdemli bir köylünün sahip olduğu asaleti görebiliyor muyuz? Kocalarının parası ile kocalarına hava atan kadınları görmek yerine, gözleme, kek, kurabiye yaparak çocuklarının geçimini sağlayan bir yığın kadının tok gözlülüğünü ve zarafetini görebiliyor muyuz?
Sahip olduğumuz unvanı veya varlıkları umursamadan, değerli ve yeterli olabiliyor muyuz? Kimseden saygı istemeden, kimse için değerli olma ihtiyacı hissetmeden, kendi içimizde saygınlığı ve değerliliği yaşayabiliyor muyuz?
Kendimize ne kadar dürüst olabiliyoruz? Hayatın içerisinde ne kadar samimi ve içten yaşayabiliyoruz?
Gecenin sessizliğinde yıldızları dinlemektir Senfoni. Kuşların “hayata kuş gibi değil, kuş bakışı bakın” diyen çığlıklarını duymaktır. Kovaladıkça kaçan, ama bir şeylerle uğraşıp umursamayınca, aniden gelip omzuna konan bir kelebeği duymaktır Senfoni. “Bir insanın gerçek zenginliği onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir” diyen bilgelerin yolunda ilerlemektir Gerçek Senfoni.
Peki sizin gerçek senfoniniz ne? Duyabiliyor musunuz? Dinleyebiliyor musunuz?
Şeyda Küçükel
seydakucukel@cosmoturk.com
ŞEYDA KÜÇÜKEL
YAZARA E-POSTA GÖNDER