Şöhretin bedeli

Şöhretin bedeli

Geçtiğimiz günlerde, televizyonu açtım, bir alt yazı geçiyor “Mehmet Ali Erbil de gözaltına alındı.”

Merak ettim. Haberin yayınlanmasını bekliyorum… Aynı haber alt yazı olarak devamlı geçiyor. Bu arada düşünüyorum ’acaba Ergenekon Operasyonuyla mı ilgili?” yoksa ‘adı bir uyuşturucu olayına mı karıştı!”derken, sunucu haberi geçiyor…

Meğerse, bir lüks kumarhane basılmış ve Mehmet Ali Erbil’ de oradaymış ve baskında yakalanan birçok kişiden birisi olarak, karakola götürülüp ifadesi alınmış ve 130 YTL ceza ödeyerek serbest bırakılmış. Az kalsın hırsımdan kumandayı televizyona fırlatacaktım.

Bu haber dakikalarca alt yazıyla verilecek bir haber özelliğimi taşıyor?

Her gün bir plazada bir kumarhane basılıyor ve kumarhanenin sahibi, kişi başına 130 YTL vererek bu işi kapatıyor.. Ve ertesi gün tekrar açıyor.

İstanbul’un her semtin de buna benzer kumarhaneler var. (küçük casinolar)

Oyun seven ve parası olan herkes buralara gidiyor…Bunların içinde iş adamları, sanatçılar olduğu gibi ev kadınları bile var. Bunca insan arasında sadece Mehmet Ali Erbil, yüz kızartıcı bir iş yapmış gibi manşetlere taşınıyor.

Nedeni ünlü olması… Bu da şöhretin bedeli olmalı!..

Bu ülkede beş altı yıl öncesine kadar, her beş yıldızlı otelin bir kumarhanesi yok muydu? Buralara parası olan, cebine güvenen herkes rahatça gitmez miydi?

Özellikle turistler buraların daima müşteri değil miydi?
Buralara özellikle, Japonlar ve İsrailliler çantalar dolusu döviz bırakmaz mıydı?

Sonra ne oldu? AKP Hükümeti cazinoları kapattı. Gerekçe, buralarda para kaybeden bir kişi intihar etmiş!...

Bunca yatırımı yapan otel sahipleri, milyarlar harcayıp yaptıkları casınoları kapatmak zorunda kaldılar…(verilen hakkın geri alınması sadece bize özgü bir davranış. Bu karar da buna bir örnek)

Sonra ne oldu? Kumar oynamak isteyen turistler bize gelmemeye başladı ve Türkiye’ye daha önce gelip, alışverişini yapan, rakısını içip balığı yedikten sonra casinoya inip sabahlara kadar oyun oynayıp milyon dolarlar bırakan turistler gelmemeye başladı. Kumarhanelerin kapandığını bilmeden gelenler ise, en yakın yer olan Yunanistan’a kaçtı.

Kim kaybetti? Türk turizmi ve turizmcileri…
Kim kaybetti? Burada çalışan binlerce personel..
Kim kaybetti ?Türkiye…

Peki kumarın önünü alabildiler mi?

Hayır!... Kumarhaneler ya yer altına indi, ya da plazaların lüks dairelerine taşındı.

Buralara ‘basılma’ korkusuyla gidemeyenler ise, soluğu Kıbrıs da aldı ve dünyanın dövizi Kıbrıs kumarhanelerine aktı ve biz kendimiz sefalete düşerken Kıbrıs’ı ihya ettik.

Her gün Kıbrıs’a ve Bulgaristan’a kumar turları düzenleniyor ve bu turlarda yer bulabilmek için günler öncesinden haber vermek gerekiyor.

Demek ki; oyun oynamak isteyen kimseye mani olmak mümkün değil!..

Üstelik bunu yüz kızartıcı bir suçmuş gibi (ifrata kaçmadığı, ailesini perişan etmediği, kendini kaybetmediği sürece) göstermenin bir anlamı yok!

Loto da kumar, spor toto da kumar, at yarışı da kumar o zaman onları da yasaklasınlar… üstelik spor toto bayilerini bir dolaşırlarsa görebilirler 12-15 yaşlarındaki çocuklar bile kupon dolduruyor.

İşsizlik ve parasızlıktan umudunu yitiren herkes bunlarda bir umut arıyor ve cebindeki son kuruşu buralara yatırıyor.
Oysa casinolar da kumar oynamak için çok para gerekli. Cebinde çok parası olmadan buralara kimse adım atamaz…
Yerli veya yabancı her kim ise, cebinde de parası varsa, bunları da keş olarak ödüyorsa vergisini alır kapıları açarsınız.

Parasızlıktan intihar edenler azaldı mı?

Tam tersine arttı. Geçim derdi yüzünden evler aileler dağıldı. Evi yıkılmasın diye çocuklarını tehdit unsuru olarak kullanan babalar, çocuklarını damlardan sarkıtıyor…

İşsizlikten bunalıma girip intihar edenlerin sayısı her geçen gün artıyor.

Küçücük çocuklarını bakamadıkları için, paralı ailelere vermeye çalışan annelerin sayıları azımsanmayacak kadar çok…

Esas intihar nedenleri bunlar ve bu nedenlerle ölümü seçenlerin sayısı her gün artıyor.

Cebinde parası olup oyun oynayanların peşine düşeceğinize, esas sorunlara çözüm bulun!..

Bugün Monte Carlo Las Vegas kumarhaneleriyle ünlü ve buradan gelen paralarla geçimini sağlıyor.. Çünkü paralı turistin buralara gelme nedenlerinden birisi şık kumarhaneler…

Bunlar aptal da biz mi akıllıyız?

Altın yumurtlayan tavuğu denetimsizlik yüzünden kestikten sonra, şimdi yer altına inen kumarhaneleri basıp, orada yakaladığını karakola götürmenin ve teşhir etmenin ne anlamı var? Bunu yapacağınıza bunları vergilendirip keş para almak daha doğru değil mi?

Elektriğe, suya, benzine, yola, köprüye, ete, süte, ekmeğe zamlar yapıp, vatandaşı canından bezdirip, kendilerini köprüden atmaya çalışmalarını görmezlikten gelip, göstermelik baskınlarla insanları teşhir etmenin bir anlamı yok!

Casinolarda oyun oynamak için büyük para gerek… Buralara girebilmek için kılıp kıyafet gerek.

Bu parayı rahatça harcayan insanların, paralarını alıp yurt dışına çıkmalarını önlemenin yolu, bu işi eskiden olduğu gibi legal hale getirip, (mafyanın elinden kurtarıp) vergisini almaktır.

Amacınız kumarı yasaklamak ise, bu olanaksız. Kumar oynamak isteyen cebindeki yüzlüğü çıkarıp rakamı “tek mi, çift mi?” diye sorarak da oynar.

Günah diyorsanız kul hakkından daha büyük bir günah yok!

Bırakın oynayanlar kendi günahlarını kendileri ödesinler siz de zenginden alıp fakire vererek sevap kazanın.

Özcan Kandemir
o.kandemir@superonline.com