>

KÖŞE YAZILARI | NİLHAN FİDAN

Seninle Benim İçin

Dediğim ve diyemediğim tüm güzel sözlerle her doğru her yanlış için bir yazı… (Nilhan Fidan)
 
   
 
 
     

Bu yazı, sana tüm “merhaba” ve “hoşça kal”larım için… Bu yazı, her doğrum, her yanlışım için olsun.

Yan yana durduğumuz bir resim çekilelim bugün, en azından tek bir fotoğraf karemiz olsun.

Bazen diyebildiğim, bazen sadece içimden geçirebildiğim tüm selam sabahlar, tüm afiyet olsunlar, tüm tünaydınlar, iyi akşamlar senin olsun. Ben diyemediysem de sen bil ki ben sana söyledim o sözleri.

Göz göze gelemesek de ben seni gördüm hep. Yalnız senin iyiliğini diledim o gözlerin ardında.

O gözler ki çok şey gizledi. Sessiz sedasız kapılarını kapadı, camların ardında bir perde daha indirdi, diplerden denizyıldızları topladı.

Birileri kapıyı çalmadan içeri girince gördü o inci-yaşları, gülümseyerek bile gizleyemediğim. Elim ayağıma dolaşıp unutturmaya çalıştığım kareler.

Sesin değdi geçti bazen, göz göze değmese de. Bana değildi o ses; hem sonra başka seslerle karıştı. Değdiği yeri acıttı. O sesler daha güzeldi sanki de benim sesim soğuğa kısıldı.

Yeşildi, elaydı; sarıydı, bakırdı. Öyle bir maskeydi ki taktıkları, hepsi birbirinden albeniliydi, senin istediğin türdendi. Yakındı, yanındaydı. Sohbetleri aranırdı. Onlara her şey yakışırdı.

Siyah saten gömlekti, bir dar etekti. İki sahte kimlik de olsa gümrükten geçen onlardı.

Sen onlarla, ben senle meşgulken tüm telefonlar mesaja düştü. Sen de ara sıra dinlediğim sesli mesajım oldun.

Bir kare Lindt gibi sevdim seni. Merhaba, demeni. Son bir kez sesimi duymak istemeni... Ajandamın arasına sıkıştırdığım çikolata kâğıdı gibi parlak renklere döndüm.

Göz değermiş, acı çekermişim, unuttum çoğu zaman. Sakınmadan konuştum, saklanmadan yürüdüm. Ezdikleri, hançerledikleri, gözetledikleri oldu. Sezdiysem de belli etmedim. Hep içime attım kalın ciltli iftiraları.

Bazen yenildim, bazen sevildim. Ne olursa olsun yaşadım. Yaşıyorum.

Artık kartlarımı toplamış olsam da, hatta aynaları kırmış olsam da, değişmeyen bir gerçeksin. Belli etmiyorum belki; ama seni biraz keyifsiz görsem içime dokunuyor. Rengin solmuş, omuzların çökmüş, gözlerini ovuştururken geliyorsun gözümün önüne. Benim canım bebeğim.

Bazen saklıyorum senden; ama kıyamadığımsın. O yüzden, ben olsam da olmasam da, gülsem de ağlasam da, hatta öfkeyle homurdansam da, sen kendine iyi bak, olur mu… Çok iyi bak.

Bu yazı, her doğrun, her yanlışın için olsun; daha iyisi olabileceğin halde beni yanılttığın tüm sakarlıkların için.

Bu yazı, senle ben için olsun bu seferlik. Bu yazı, sana her bakışım, her sırt dönüşüm için… Ki biliyorsun aslında, içimde hep sana dönüktüm ben, biriciğim.

Doğum günün kutlu olsun.

Nilhan Fidan
nilhanfidan@cosmoturk.com


NİLHAN FİDAN
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>