Halam hasta Ona, sabah ayrı akşam ayrı iki yardımcı bakıyor.Ama problemler de yaşanıyor tabii.Bu nedenler oraya gitmek için bir taksiye bindim.Taksi şöförü ile konuşurken;
Yardımcı bulamamaktan ve sıkıntılarından bahsettim.
Bana, “Vallahi inanamıyorum,sizin ailenizde kimseniz yok mu halanıza bakacak onunla kalacak.Bizim hastamız olduğunda bütün aile sıraya girer sevap için adeta yarışırız” dedi.
Çok doğru ve ahlaki ve vicdani değerlendirme.
Ama düşündüm,gerçekten ailede devamlı başında duracak kimse yok.
Herkes çalışıyor.
Bu kadar mı materyalist olduk?
Bu kadar mı dünya hayatına daldık?.
Dünyaya dalıp ölümü,ahreti unuttuk.
Halbuki benim geleneğimde ve aile değerlerimizde, yardımlaşma paylaşma vardı.
Rahmetli anneannem her gün “bugün Allah rızası için ne yaptınız” der,her akşam bize anlattırır,nasihatlerde bulunur, “siz başkasına yardım ederseniz Allah ta size yardım eder ve Allah’ın size yardımı için yüzünüz olur ellerinizi boş çevirmez” derdi.
Biz de,duyduğumuz,bildiğimi, tanıdığımız veya tanımadığımız yaşlı,hasta veya yalnız başına yaşayanlara uğrar, hatırlarını sorar,ihtiyaçlarını da anneanneme söyler ertesi gün de götürürdük.
Bu usul daima vardı ve devam etti.
Sevap kazanmak, hayır dua almak için yarışır,sıkıntı ve yük olarak görüp başkasına asla paslamazdık.
Özellikle yemekler evde yapılır, kaplara özenle konurdu. Peçetesi de ihmal edilmezdi.Üstelik peçeteler “kağıt” peçetelerden değildi.
Yardımcı olmaya çalıştığımız kimselerin evlerine bizzat gidip toz alırdık. Bulaşıkları varsa da yıkardık.
Konakta çalışanlar vardı ama anneannem asla onları göndermez “sevap için yarışılır” derdi.
İğrenme,imtina etme,küçük görme,ben yapamam korkarım,bana ne başkası yapsın,çok yaşlı tabii hastalanacak, gibi düşünceleri taşımazdık, duymazdık da.
Kirliyse temizler, pis demezdik.
“Para ver sen yapma veya başından at” gibi duygular asla yoktu.
Şimdilerde maalesef, imkanları sunuyoruz.
Biz,“Komşusu açken tok yatmak”, “hastayı yapayalnız bırakmak” daha doğrusu “kendi rahatımız” için sevabı-hayrı yok saymazdık.
Neler oluyor bize?
Ruhumuzu kirletiyoruz. Ruhsuz, vicdansız yaşıyoruz.
Bu hadiseden iki gün sonra halam vefat etti.
Allah rahmet eylesin.
Allah korkusunu, milli ve manevi değerleri, ahlakı,
Türk aile yapısını tekrar tekrar yeni nesile anlatmak, toplumun temelinden en üst seviyeye kadar öğretmek ve örnek olmak mevburiyetindeyiz.
hikmetsuner@yahoo.com
HİKMET SUNER
YAZARA E-POSTA GÖNDER